Alkışlanacak Karar! Osman Ağa’nın Kapısı Koruma Altında

Hiç dikkatinizi çekti mi?

Antalya Muratpaşa Meydan Kavağı’nda mezarlık ile Ekşioğlu sitesi arasında kalan alandaki semt pazarının içinde, eski ama heybetli bir kapı vardır… Beton binaların arasında size geçmişe dair bir şeyler anlatmak ister sessizce…

Önünden her geçişimizde merak ederdik.

Biraz araştırınca bu eski yapının Osman Ağa’nın bahçesinin kapısı olduğunu öğrendik. Üstelik dahası var; Cumhuriyet Dönemi’ne ait bahçe kapısı (Osman Ağa Bahçesi) Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından kısa bir süre önce “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil edilerek “Koruma” altına alınmış. İzinsiz çivi dahi çakılamaz!

Antalya’da alınan bu örnek kararı alkışlıyor, kararın altına imza atanları kutluyoruz.

Antalya’da son 30-40 yılda o kadar çok taşınmaz yakılıp, yerine çok katlı siteler yapıldı ki, geçmişten izler taşıyan bir kapının bile korunması umutlarımızı yeşertiyor.

Darısı Antalya’daki diğer Cumhuriyet dönemi yapıların başına.

Özellikleri?

Osman Ağa Bahçesi giriş kapısı bugün var olmayan bahçenin doğusunda yer alıyor. Kapıdan geçip, yolun iki yanına sıralanmış ağaçları takip ederseniz, yolun sonundaki sitenin yerinde bir zamanlar nasıl bir çiftlik olduğunu gözünüzde canlandırabilirsiniz.  Düzgün kesme taşlardan yapılmış kapının üzerinde yaprak motifleri ve çelenk kabartması bulunuyor.

Atatürk bahçeyi gezmiş

Hüseyin Çimrin “Bir Zamanlar Antalya” kitabında, Atatürk’ün Antalya’ya gelişiyle ilgili bölümde, Osman Ağa’nın bahçesi ile ilgili şu bilgilere yer veriyor;

(9 Mart 1930 – Pazar)

“Antalya’nın girişinde, belki de Türkiye’nin en güzel narenciye bahçesi sayılan Osman Ağa’nın narenciye bahçesi gezildi. Ağa’nın bizzat çalışarak meydana getirdiği bu eserden dolayı Osman Ağa’yı tebrik edip iltifatta bulundu ve Osman Ağa’nın kardeşi, Antalya Ziraat Müdürü Mustafa Bey’i görünce şaka ve espriler yaptılar.

Ağaçlardan bizzat portakal, mandalina koparan Atatürk, bahçenin en güzel manzarasını uzun müddet zevk ve hazla seyrederek Ziraat Müdürü Mustafa Şevki Bey’den bahçedeki çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bu çalışmalar Atatürk tarafından takdirle karşılandı. Bu arada Dörtyol portakallıkları konu edildi. Dörtyol’da portakal ağaçlarındaki meyvelerin doğal büyümeye bırakıldığı için iriliklerinin yeterli olmadığı konuşuldu. Mustafa Şevki Bey tarafından Antalya’nın bodur portakal ağaçlarıyla Dörtyol’un iri ağaçları arasındaki fark ve Antalya portakalının neden daha verimli olduğu üzerinde duruldu. Atatürk de Silifke’deki çiftliklerinde bir portakal bahçesi kurma arzusunu açıkladı.

(Hüseyin Çimrin – ATSO yayınları – Bir Zamanlar Antalya kitabı- 1. Cildi s 306)

2 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir