Antalya’nın 100 Yıllık Rüyası

Şimdilerde ATSO’nun başlattığı ‘EXPO 2016’ya Hızlı Trenle Gelin’ İmza Kampanyası ile şehrin bir çok noktasında karşılaşıyoruz.

Kentimize ve çevre illere değer katacağı net bir proje. Ancak biraz Antalya tarihini karıştırınca aslında bu isteğin ve çabaların neredeyse 100 yıldır sürdüğüne şahit oluyoruz.

Bu rüya ilk 100 yıl önce görülmüş bakalım kim gerçekleştirecek. Bu trene bizler mi, çocuklarımız mı yoksa torunlarımız mı binecek izleyip göreceğiz.

Aslında beklemekten başka bir de AVM’lerde karşınıza çıkan Hızlı Tren İmza Kampanyası standlarına uğrayıp imza atıp destek de verebilirsiniz.

Antalya’nın Tren geçmişi;

Antalya’ya demiryolu inşaatı için girişimlerin Osmanlının son dönemlerinde başladığı görülür. Örneğin 8 Eylül 1892 tarihli belgede Antalya’dan Sivas’a kadar demiryolu güzergahı keşfi için izin isteyen Amerikalı Corci Earl Cerh’in vekili Baron De Sfelter’in dilekçesi ve 17 Ağustos 1913 tarihli belgede ise Antalya’ya demiryolu hattı ile bir ticaret limanı inşası hakkında Umur-u İktisadiye ve Sanaiye Anonim Şirketi ile yapılan yazışmalar yer alır.

24 Mayıs 1919 tarihli belgede İtalyanların Antalya’yı işgali sırasında Finike ile Antalya-Burdur arasında şimendifer hattı inşaatına, hükümetten izin almadan başladıkları görülür. Ancak işgal 5 Temmuz 1921‘de sona erince, bu girişim de sonuçsuz kalmıştır.

29 Haziran 1927‘de Afyon-Antalya arasında inşası düşünülen demiryolundan, Burdur-Baladız-Dinar-Sandıklı kısmının yapımına talip olan şirketle görüşme yapılması için Nafia Vekaleti’ne yetki verilir.

27 Haziran 1928 tarihine gelindiğinde hükümet tarafından Afyon-Antalya demiryolu inşaatı için Bruder Redlich Şirketi’ne maliyet konusunda yazışmalar yapılması kararlaştırılır. Ama bir sonuç alınmaz.

Atatürk 1930 Mart‘ında Antalya’yı ziyareti sırasında, Antalya’da bu gereksinimi bizzat tespit etmiş ve ayrılırken “Antalyalılara demiryolunun en kısa sürede Antalya’ya getirileceği” müjdesini vermişti.

Bunun üzerine Büyük Millet Meclisi çalışmalara başlayarak Afyon- Antalya Demiryolu’nun inşaatı için bir kanun çıkarılır. 5 Ocak 1933 günü Hükümet Meydanı’nda toplanan binlerce Antalyalı, Afyon-Antalya demiryolu hattının yapılmasına dair meclis kararını büyük bir coşku ile kutlar.

Hatta 11 Şubat 1935 günü Afyon-Antalya Hattı demiryolu inşaatında çalıştırılmaları için Antalya’ya Avusturya uyruklu Mühendis Beziç, Schitehelm ve Davit’in kadroları gönderilir.

Antalya’ya yapılacak Şimendifer hattı için, Burdur Gümüşgün (Baladız) Tren İstasyonu’nda 28 Temmuz 1935 günü çok sayıda Antalyalının da katıldığı bir tören yapılır.

Fevzi Çakmak demiryoluna karşı çıkmıştı

Fevzi Çakmak’a göre, “Antalya-Burdur arası demiryolu yapıldığı takdirde, zaten Antalya’yı işgal etmek için fırsat kollayan İtalyanların işini kolaylaştırmış olacaktık. Fevzi Çakmak, İtalyanların demir yolunu kullanarak hızla iç Anadolu’ya ulaşıp, istila edebileceğinden endişe duyuyordu…

Fevzi Çakmak sonuçta, 25 milyon lira değerindeki Antalya’nın demiryolu projesinin iptaline yol açmıştır. Bu düşünce 1971 yılına kadar sürdü. İtalyanlar, Kemer’de inşa edilecek İtalyan Tatil Köyü’nün temelinin, Türk Hükümeti’nin Kemer karayolunu inşa ettiği takdirde atılacağı şartını ön şart olarak ileri sürünce, Kemer karayolu bu önkoşul nedeniyle yapılabildi.

Rasih Kaplan’ın Gayreti

Antalya Milletvekili Rasih Kaplan, bu konuda çok gayret gösterdi. Hatta Rasih Kaplan’ın Antalya’ya her gelişinde ve Ankara’ya her dönüşünde mahalli gazetelerde çıkan haberlerde, Rasih Kaplan arkasından bir iple çektiği oyuncak tren ile karikatürize ediliyordu.

Ulaştırma Bakanlığı 1980 yılında Burdur – Antalya Demiryolu hattının, etüt, proje ve mühendislik hizmetler işini ihale ederek, proje çalışmalarını başlatmıştı. Proje çalışmaları sürerken, aynı bakanlık tarafından hattın fizibilite etüdü Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne yaptırılmış; ancak etüt sonucunda hattın “fizibıl” olmadığı sonucuna varıldığı için projeden vazgeçilmiş ve 1981 yılında Antalya’ya demiryolu yapımı yatırım programından çıkarılmıştı.

Yine Antalya yöresinin tarımsal ve turizm potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesine katkı yapacağı ve ülke ekonomisi açısından da fayda yaratacağı görüşüyle 1984 yılında yine bir çalışma başlatılmıştı. ODTÜ’ye Burdur-Antalya ve Isparta-Antalya hatlarının fizibilite yönünden mukayesesi yaptırılmış, “iki hattın da fizibıl çıkmadığı ancak, Burdur-Antalya hattının, Isparta-Antalya hattından daha uygun olduğu” görüşü alınmıştı.

Ulaştırma Bakanlığı 1995 yılında yeni bir girişimle, Burdur-Antalya ve Isparta-Antalya arasında tasarlanan demiryolu hatlarının fizibilite etütleri, ODTÜ ile imzalanan bir protokol çerçevesinde güncelleştirilmişti.

2011 yılında Antalya EXPO heyetinin Fransa’da EXPO bayrağını aldığı sırada, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından Antalya’ya demiryolu sözü verilmiştir: “Antalya, Büyük Atatürk’ün sağlığında vasiyeti olan ‘demiryolu olmalıdır’ dediği illerden bir tanesidir. Dolayısıyla büyük Atatürk’ün vasiyetini de yerine getirmek hepimizin boynunun borcudur.”

Ne var ki bu fizibilite etüdü çalışmalarından da olumlu bir sonuç çıkmamış; ekonomik ve mali açıdan hatların yapılabilir nitelikte olmadığı kararına varılmıştı. Fizibilite etüt raporunun projenin değerlendirmesi bölümünde; projenin tamamlanmasından sonra elde edilecek gelirlerin, yapım ve işletme giderlerine karşılamayacağı ileri sürülmüştü.

Kaynak: Hüseyin Çimrin “Bir Zamanlar Antalya” kitabı ve www.antalyabugun.com

72 Yorum

Şeytan'ın Avukatı için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir