Fullantalya, Antalya’daki Yemek Bloggerları ile buluştu

“Antalya’nın Piyaz’ı, Kabak Tatlısı ve Turunç Reçeli dışında başka lezzeti bilinmiyor” diyorlar.

 

Seher Özen Karadeniz

Bloggerlar, facebook, instagram, twitter fenomenleri derken sosyal ağlarda olmak bir yana, artık neredeyse hepimiz, bir de bu ağlardaki en az gruba üyeyiz. Bu gruplar içinde en popüler olanları ise gezi ve yemek grupları. Hal böyle olunca bir kent bloğunda yazıyor olmanın sorumluluğuyla kentimizin yemek bloggerlarıyla bir araya gelmek istedim.

Yaz başında, kentteki bir etkinlikte tanıştığım grupla bir araya gelme işini de gruptan Kezban Hanımla (Güleç) birlikte organize ettik. “Antalya’da yaşayan, Antalya’yı yaşayan” 11 yemek bloggerıyla aynı masa etrafında toplandık. Hikayeleri dinlemeye başlayınca, onların zaten aynı masa etrafında sıkça toplandığını anlıyorum. İnternet ortamında hobi olarak yemekle ilgili paylaşımlar yapıp yazılar yazmaya ilk başlayan ve en tecrübeli olan Nursevin Hanım olsa da, sosyal medya hesaplarında Hatay lezzetleri paylaşan Mine Hanım’ın sayfası, 800 bin takipçisiyle başı çekiyor.

Antalyalıların ve Antalya’ya sonradan gelenlerin neredeyse eşit olduğu buluşmada Antalya lezzetlerinin tıpkı Gaziantep, Hatay, Kayseri lezzetleri gibi nasıl ön plana çıkarabileceğimizi de konuştuk.

Buluşmayı Antalya Kültür Sanat’ta yapıyor olunca yemek bloggerları arkadaşlara yerel tarihçi Hüseyin Çimrin’in yazdığı, ATSO Yayınların’dan çıkan “Antalya Mutfağı ve Lezzet Ustaları” kitabını da tanıtmayı ihmal etmedim.

Sizleri; Kezban Hanım’ın  “Zeytinli Kurabiyesi” ve Nuray Hanım’ın Isparta’da düğünlerde ikram edilen “Samsa” tatlısı eşliğinde yaptığımız keyifli sohbetle başbaşa bırakıyorum.

Fotoğraf: Erdem Nalbantoğlu
  • Sizleri kısaca tanıyabilir miyiz? Yemek bloğu yazmaya nasıl başladınız? Blog ve sosyal medya hesaplarınızda ne tür yemek tarifleri paylaşıyorsunuz? Antalya yemeklerini de yer veriyor musunuz? Kaç takipçiniz var? Yaptığınız işin size maddi bir getirisi de oluyor mu?

Ayşegül Atılgan (@birtutamkekik)

Kaş, Kekovalıyım. 20 yıldır Antalya’da yaşıyorum. 2009 yılında blog yazmaya başladım. Can sıkıntısından başladığım bir uğraştı. Mutfağa meraklı bir insan da değildim. Kendi mutfağımda o gün ne yaptıysam, o yemeği paylaşarak yola çıktım. Öyle de devam ettim. Blog biraz ikinci planda kaldı zamanla, şu anda instagram daha popüler diye ben de daha çok instagram paylaşımı yapıyorum. Orası daha aktif bir ortam.

Mutfağı geniş bir umman olarak görüyorum ve herkesin o ummandan istediği gibi yararlanma özgürlüğü olduğunu düşünüyorum. Demin piyaz tescillendi dediniz ya, o tescillenen piyaz hangi mutfakta pişiyor? Bence sadece restoranlarda yapılıyor. Evlerde kendi damak zevkimize göre yapıyoruz.

Takipçi sayım 635 bin. Takipçilerimin yüzde 80’i bayan, yüzde 20’si erkek, yüzde 80’ni Türkiye geneli, yüzde 20’si Antalya olarak gözüküyor. Başlarda yaptığım işten para kazanma fikri yoktu. Ancak zamanla ufak tefek kazancımız da olmaya başladı. Yemek ajanslarıyla çalıştığımda kazanıyorum. Damlaya damlaya göl olur misali zamanla çoğalıyor. Bize de ek gelir oluyor.

Berrin Kavcar (@berrininteldolabi)

Elmalılıyım. 53 yaşındayım ve 2 kızım var. Daha çok Elmalı ve Antalya’nın yöresel lezzetlerine odaklandım. Doğduğum yerin yemeklerine sahip çıkmayı önemsiyorum. Bloğumu bu yılın başında açtım. Önce bloğumda yazıyorum ardından instagram hesabımda paylaşıyorum. Unutulmaması gereken yöresel lezzetleri özellikle pişirip paylaşıyorum. Skatat yemekleri de bunlardan biri. Geçtiğimiz Mayıs ayında kentimizde düzenlenen Gastro Alaturka etkinliğinde Elmalının kaymakla yapılan Banise ve  Hoşmerim isimli iki tatlısını tanıttım. Özellikle Banise şu anda Elmalı da bile unutulmaya yüz tutmuş bir tatlı. Onun da nedeni; Elmalı’nın iki gölünün zamanla kuruması ve manda yetiştiriciliğinin de buna bağlı olarak azalması, manda kaymağı kullanılarak yapılan bu tatlıyı da zamanla unuturdu. Hemen hemen her gün paylaşımlarımı yeniliyorum. Kimi zamanda hatıralarımı yazıyorum.

Her türlü yemeği yapıp paylaşıyorum ancak takipçilerim genellikle geleneksel yemeğe düşkün kadınlar. Yaklaşık 3.200 takipçim var. Çok yeniyim zaten. Blogda yeni yeni reklamlar yayınlanmaya başladı.

Dilek Afiyon Avcı (@demlenmisyasam)

Tekirdağlıyım. Bir oğlum var. Yaptığım yemekleri güzel manzara fotoğraflarıyla birlikte paylaşarak ruhu ve kalbi de doyuruyorum. Ben daha çok o gün ne yaptıysam onları paylaşıyorum. Benim takipçi sayım 11 bin 400. Ürün tanıtımları yaptığımda küçük de olsa bir kazanç sağlıyorum.

Dilek Aksakal (@ddgk81)

Çorumluyum. 37 yaşındayım. İki çocuk annesiyim. Hobi olarak başladım. Yemek yapmayı bütün bayanlar gibi seviyorum. Sunumuna da çok özen gösteriyorum. Kızım beni yönlendirdi. ‘Anne instagramda böyle sayfalar var” dedi.  Sayfaları inceledim. Ben de yaparım dedim ve başladım. Bir instagram hesabı açtım. Yaptığım yemeklerin fotoğraflarını çekerek paylaşmaya başladım. Daha çok ‘Çay Saati’ için hazırladıklarımı paylaşıyorum. Tek bir alanda kalmak istedim. Hamur işleri, tatlılar.

 

  • Antalya’nın Çay Saati lezzetleri var mı? Yapıp paylaştınız mı?

Bilmiyorum.

Takipçi sayım, 62 bin 959 takipçim var. Henüz ciddi bir maddi kazanç sağlamıyorum. Zaman zaman ürün tanıtımından kazanıyorum.

Emel Demir (@mucit.anne)

Antalyalıyım. 34 Yaşındayım. 2010 yılında hamilelik sürecimde bloğumu açtım. Kızlarım doğduktan sonra iş hayatını bıraktım tam zamanlı anne oldum. Doğumdan sonra hem kızlarım için yaptıklarımı, hem de onlarla beraber yaptıklarımı paylaşmaya başladım. Daha çok çocuklarla birlikte yaptığım tarifleri paylaşıyorum. Onlarla birlikte yaptığımız deneyleri paylaşıyorum. İpek böceği baktık ve onların yetişme süreci sosyal medya takipçilerimin de çok ilgisini çekti.

Şu anda 9.200 kişi takip ediyor. Takipçilerim çoğunlukla çocuklar ve anneler. Henüz herhangi bir maddi kazanç elde etmiyorum. Zaman zaman ürün tanıtımları yapıyorum.

Fatma Kapdan (@hamarathatun)

Blog açmadan instagram hesabından paylaşımlar yapmaya başladım. İstanbul’dan Antalya’ya taşınınca bir boşluğa düştüm. Dilek hanım’ın dediği gibi ben de masamı çok süslerdim yemek hazırlarken, hesap açıp yaptığım yemeklere orada yer vereyim diye düşündüm ve bir İnstagram hesabı açtım. Baktım ki her gün bir talep geliyor. İstekler çığ gibi büyüdü. İnstagram hesabını büyüttükten sonra youtube kanalı açtım. İnstagramdan para kazananlardan değilim ancak youtubedan kazanmaya başlayınca oraya yöneldim.  Kayseri yemekleri, normal tencere yemekleri, pasta-börek her şey var.

 

  • Antalya yemeklerini de yapıyor musunuz?

Mine’nin dediği gibi piyaz denedim ama hiç iddialı değilim. Sesimi bile çıkaramıyorum.

122 bin 544 takipçim var. Takipçilerim; İstanbul ağırlıklı, yüzde 34’ü 25-35 yaş arası, yüzde 80’i kadın, yüzde 20’si erkek. Bir süredir youtube kanalımdan para kazanmaya başladım. Öyle olunca da ağırlığı daha çok ona veriyorum.

Gülcan Arıcı (@kurabiyetariflerim)

Kumlucalıyım. 40 yaşındayım. İki oğlum var. Çocuklarımın doğumundan sonra, 2009 yılında blog yazmaya başladım. Önceleri diktiğim kıyafetleri paylaşıp, yazıyordum. Çocuklarım büyüdükçe onların beslenmesine yönelik hazırladığım kurabiye tariflerini yayınlar oldum. Halen de İnstagramda aktif olarak kurabiye ve yaş pasta tariflerini paylaşıyorum. Daha çok Çay Saati tarifleri yapıp paylaşıyorum.

Takipçi sayım 4.682. Genelde genç anneler beni takip ediyor. Bloğumdan ve mekan tanıtımlarından kazanç elde ediyorum.

Kezban Güleç (@kendimutfagindasef)

Sosyal medya hesaplarım da var ancak blog benim için hep daha öncelikli oldu. Daha çok yöresel yemekler yapıyorum. Kendi ailem Azeri, eşimin ailesi de Arnavut olunca her iki kültürün de yemeklerini biliyor ve pişiriyorum. Son bir yıldır ise Antalya Mutfağı’nı yazıyorum. Alanya Mutfağı konusunda da Alanya Belediyesi bir kitap çıkardı. ‘Alanya-Antalya Mutfağı’. Kitaptan da yemekler yapıyorum. Çeşitli televizyon programlarına çıkıyorum. Programlarda da Antalya-Alanya yemeklerini yapıyorum.

Yaptığımız paylaşımlar içinde yöresel lezzet paylaşımlarımız en çok eleştiri alanlar oluyor. Bir kek yaptığınızda çok fazla eleştiri gelmezken, yöresel bir yemek yapıp paylaştığımız da çok eleştiri alıyorsunuz.

İki tane sayfam var. @kenfimutfağindaşef ve @yasammutfakta. İkisinin de yaklaşık 70 bin takipçisi var. Blog ve youtube kanalımdan acdense geliri olarak kazanıyorum. Sponsor markalarım var, onlardan da kazanıyorum.

Mine  Kaydu: “Tahinli Piyaz yapıp paylaştım youtube kanalımda ‘piyaz öyle olmaz şöyle olur” diye çok eleştiri aldım.”

 

Mine Kaydu (@hayatimmutfak)

Hataylıyım. 37 yaşındayım. Üç çocuk annesiyim. Yaklaşık 7-8 yıldır yemek bloğu yazıyorum. İlk başta blog olarak başladım. Sonra facebook sayfası açtım. Şimdi instagramdayım. Blogu açma nedenim de annemden gördüğüm lezzetleri bir sonraki kuşağa, çocuğuma aktarmaktı. Hobi olarak başladığım bir işti, şimdi çok farklı noktalara geldi. Şu anda sadece Hatay Mutfağı değil, başka lezzetleri de yapıp paylaşıyorum.

  • Piyaz yapmayı öğrendiniz mi?

Videosunu bile çektim youtube kanalım için. Ama epeyce eleştiri de aldım ‘piyaz öyle olmaz şöyle olur” diye. O kadar çok hoca var ki…

  • Ancak Antalya Piyazı tescillendi. Siz nasıl yaptınız o şekilde yaptıysanız sorun yok?

Ben o tescilli olanı bilmiyordum ama kendi usulümce yaptım.

  • Adına Antalya Piyazı demediniz o zaman?

Aynen öyle dedim. (Gülüyor) Epeyce de eleştiri aldı. Sosunu tahinle, fasulye ezerek yapmıştım. Aslında baklagilleri çok sevmem ancak Piyazı, paylaşımlarım arasında mutlaka olması gereken bir tarif olarak düşünmüştüm. Ancak şöyle bir şey var, komşudan aldığınız tarif bile siz yaptığınız da onun yaptığı gibi olmaz. Ben doğru yaptığımı düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde Kumkat Reçeli yapıp paylaştım çok beğeni aldı.

Benim yaklaşık 840 bin takipçim var. Yüzde 81’i bayan, yüzde 19’u erkek takipçi.

Yemek ajanslarıyla çalıştığım zaman ve ürün tanıtımı yaptığımda maddi olarak kazanç da sağlıyorum. Çok emek verdiğimi de düşünüyorum.

Nuray Ayan (@mutfagin_ressami)

Ispartalıyım, 55 yaşındayım. Üniversite mezunu 2 kızım var. Onların da yardımıyla 3 yıl önce yemek bloğumu açtım. İki yıl önce de instagram hesabımı açtım ve yaptığım pasta&börekleri paylaşıyorum. Profesyonel pastacılık eğitimi de aldım. Benim takipçi sayım da 6.651.

Nursevin Sönmez (@nursevincelezzetler)

Emekli olduktan sonra, dört sene çocuk baktım. Bu süre içinde uzunca bir süre beni arayıp da ulaşamayan arkadaşım bana daha kolay ulaşabilmek için bir facebook sayfası açtı. Yemeğe meraklı olduğum için sürekli yemek sayfalarını ziyaret ediyor olunca benim sayfamda listelere girmeye başladı.  Sonrasında yakınlarım bana, sen neden böyle bir sayfa açmıyorsun dediler.

Fiili olarak 2012 yılında blog yazmaya,başaka bir siteye yemek tariflerimi vererek oradan para kazanmaya başladım. O site sayesinde de tarif nasıl yazılır öğrendim. Önceleri kendi bloğumda mutfağımdan lezzetler paylaşmaya başladım. Alanya geliniyim, daha çok Alanya lezzetlerinin üzerinde duruyorum. Yemediğim yemeği yapıp paylaşmam.

Zamanla tanınmaya başladım ve sayfam reklam almaya da başladı. Şimdilerde daha çok İnstagramda paylaşım yapıyorum. Oturup yazı yazmaya üşenir oldum. Bloğuma erişim devam ediyor. Adence reklamlarından çok az da olsa gelirim oluyor. Özel reklamlar da alıyorum. İnstagramdan da reklam alıyorum.

Nursevin Sönmez :“Antalya lezzetlerini bilmiyorsak bu biraz da bizim eksiğimiz.”

Fotoğraf: Erdem Nalbantoğlu

 

  • Antalya’ya sonradan gelen arkadaşlar kentin yemek kültürü ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Nursevin Sönmez (@nursevincelezzetler)

Antalya’nın piyazından ve narenciye reçellerinden başka bir şeyi bilinmiyor. Son iki yılda Alanya Belediyesi’nin yemek kültürüyle ilgili yaptığı çalışmalar sonunda öğrendim ki Alanya’nın çok fazla yöresel yemeği varmış. Alanya Belediyesi köy köy dolaşarak tarifler toplamış ve bir kitap yapmış. Sonrasında da çeşitli toplantılarla bu lezzetleri tanıttı. İstanbul’a kadar gittiler. Daha geçen hafta İstanbul’da bir iş merkezinde Alanyalılar Derneği, Alanya’nın meşhur Güllüklü Çorbası’nı yaptı ve dağıttı. Kazan kazan çorbalar kanattı ve sosyal medyadan duyurdu.

Bir başka konu da biraz araştırmamız gerekiyor. Yani Antalya lezzetlerini bilmiyorsak bu biraz da bizim eksiğimiz. Antalya’nın tarhanası farklı mesela nohutlu yapıyorlar. Bunlar da Antalya’nın yemekleri, çok var biz bilmiyoruz.

Fatma Kaptan : “Balkabağı Dolması yaptım”

 Fatma Kaptan (@hamarathatun)

Antalya’ya sonradan gelmiş biri olarak ben de çok fazla Antalya yemeği bilmiyordum. Alanya Belediyesi’nin yemek kültürüyle ilgili yaptığı çalışmalarda ben de balkabağından dolma yapmayı deneyimledim. Elmalı’nın yöresel yemeğiymiş orada öğrendim.

Dilek Aksakal (@ddgk81)

Antalya’ya yerleştikten sonra iki kez ev değiştirdim. Oturduğum bu iki evde de çok fazla Antalyalı komşum olmadı. Hepsi başka kentten gelmişlerdi. Öyle olunca komşuluk ilişki vesilesiyle Antalya lezzeti tatma şansım olmadı. Restoranlarda gördüğümüz kadarını biliyorum. Piyazı, tahinli kabak tatlısı… Bunları öğrendim yapıyorum. Diğer yandan zeytin kurmayı, cin biber turşusu yapmayı da Antalya’da öğrendim.

Mine Kaydu (@hayatimmutfak)

Antalya’nın damak tadı çok ayrı. Bir Hataylı olarak bana çok fazla uymuyor. Hala evimizde kendi lezzetlerimizi pişiriyorum. Salçasız tatsız geliyor.

Kezban Güleç: “Antalya’da yerel lezzetlerin daha görünür kılınmaya ihtiyacı var.”

Kezban Güleç (@kendimutfagindasef)

Antalya’ya dışardan gelmiş biri olarak şunu söyleyebilirim; kentin lezzetlerini kentli ile buluşturmak konusunda Gaziantep Belediyesi çok iyi çalışıyor. Kente ait yöresel yemekleri ucuza yiyebileceğiniz lüks restoranlar ayarında işletmeleri var. Çok geniş bir menüsü var. Antalya’da köfte-piyazdan başka dışarıda tanınan bir lezzeti yok. Elmalı Belediyesi’ bize ulaşmadı ancak onların böyle çalışmaları olduğunu biliyorum. Alanya Belediyesi bu konuda çalışıyor. Antalya’da yerel lezzetlerin daha görünür kılınmaya ihtiyacı var. Antalya merkezde böyle çalışmalar yok. Bir yemek festivali yapıldı ancak onunda çok yüzeysel olduğunu düşünüyorum.

Dilek Afiyon Avcı: Kabak Tatlısını artık bizim evde tahinli yiyoruz.”

Dilek Afiyon Avcı (@demlenmisyasam)

En çok tahini çok kullandıkları dikkatimi çekti. Kabak Tatlısına çok yakıştığını düşünüyorum. Kabak Tatlısını artık bizim evde bu şekilde yiyoruz.

Nuray Ayan: “Piyazı ve Kabak Tatlısı’nı da tahinli çok seviyoruz.”

Nuray Ayan (@mutfagin_ressami)

Antalya’nın reçellerini çok beğeniyorum. Turunç Reçeli’ni yapıyorum. Çok severek de yiyoruz. Piyazı ve Kabak Tatlısı’nı da tahinli çok seviyoruz. Bunlar mutfağımda en çok yaptığım Antalya lezzetleri.

O zaman şimdi Antalyalı yemek bloğu yazan arkadaşlara soralım, Antalya lezzetleri bunlardan ibaret mi? Başka lezzetler var da, biz mi bilmiyoruz ya da ön plana mı çıkarılmıyor? Böyle diyen arkadaşlar da oldu. Ne dersiniz?

Emel Demir: “Antalya tarih, deniz, kum, güneşi ile ön planda, bence çok da yakışıyor.”

 Emel Demir (@mucit.anne)

Yöresel yemeklerimiz belki az ancak çok lezzetli. Keşkek öyle bir yemeğimizdir. Düğünlerde yapılır. Antalya diğer illere göre belki yemekleriyle ünlü değil ancak tarih, deniz, kum, güneşi ile ön planda, bence çok da yakışıyor.

Berrin Kavcar (@berrininteldolabi)

Elmalı’nın kültürü Antalya’dan biraz daha farklıdır. Çünkü geçmişte Antalya ilçe konumundayken Elmalı vilayet, Teke Bey’nin sancağı. Ermeni, Rum ve Türkler bir arada yaşadığı için yemek kültürü biraz daha farklıdır. Ancak arkadaşların haklı olduğu bir konu var ki o da şiş ve piyaz dışında tanıtılan başka bir yemeğimiz yoktur. Elmalı’ya gelirsek; Güllaçımız farklıdır. Makarnamız, Söğle tarhanası ve peyniri çoğrafi işaret almaya aday ürünlerimizdir. Kemikli, sulu et bizim en meşhur yemeğimizdir. Höşmerim biz de kaymakla yapılır.

Ayşegül Atılgan: “Antalya’da Antalyalılar olarak Kabak Tatlısı’nı çok fazla sahiplenmişiz.”

Ayşegül Atılgan (@birtutamkekik)

Bizim evde Döndürme isimli bir tatlı çok yapılırdı. Ben de bloğu açtığımda ilk onu yaptım ve Antalya Lezzeti dedim. Çok fazla geri dönüş aldım ve o tatlı Antalya tatlısı değil Çankırı tatlısı diyorlardı. Ben o gün öğrendim o tatlınn başka bir şehirde de yapıldığını.

Yıllarca, baba evinde gördüğüm şekilde Keşkek’i sütle açtım, birçok kişi onun da bu şekilde yapılmadığıyla ilgili geri döndü. Ancak bizim evde hep bu şekilde pişirildi. Bir karışıklık var. Antalya’da Antalyalılar olarak Kabak Tatlısı’nı çok fazla sahiplenmişiz gibi geliyor.

 

Gülcan Arıcı: “Çocukluğumdan itibaren yeşillik ağırlıklı beslendim.

 

Gülcan Arıcı (@kurabiyetariflerim)

Çocukluğumdan itibaren yeşillik ağırlıklı beslendim. Dana eti yemeyiz mesela, keçi eti yeriz. Odun ateşinde pişiririz. Semizotu, ebegümeci, asma yaprağı bunları yemeklerde çok kullanırız.

Fotoğraf: Erdem Nalbantoğlu

Berrin Kavcar: “Belediyelerin yöresel lezzetleri destekleyecek çalışmalar yapması çok önemli.”

  • Son sorum da şu; yerel de yemek yazan blogerlar olarak 2019 yılı hedefi daha fazla Antalya Lezzeti paylaşmak olabilir mi?

Dilek Aksakal

Başı kim çekecek Seher Hanım ( Dilek Aksakal)

  • Başı Antalyalı yemek blogerları çeksin derim.Başka birine gerek var mı bilmiyorum? 

Dilek Aksakal: “Antalya narenciye cenneti.”

 Dilek Aksakal

Mesela Alanya Belediyesi geleneksel Altın Kepçe Yemek Yarışması düzenliyor. Antalya’da narencie cenneti, Antalya belediyeleri de böyle yarışmalar yapsa biz de katkı koyarız.

Kezban Güleç

Kendi üreticilerini desteklemek için bu yıl yarışmaya Avakadolu Lezetler bölümü de koydular.

Ayşegül Atılgan

Antalya’da da bu anlamda malzeme çok ancak önümüzden birinin yürümesi, tabiri caizse elimizden tutması lazım.

Berrin Kavcar

Belediyelerin yöresel lezzetleri destekleyecek çalışmalar yapması çok önemli.

 

Teşekkür: bu buluşmanın fotoğraflarının çekiminde bize yardımcı olan Erdem Nalbantoğlu‘na çok teşekkür ediyoruz.

2 Yorum

Nursevin Söbmez için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir