Ali Çandır: Antalya 2,5 Başarı Hikayesi Olan Bir Şehir!
|Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin (AGC) düzenlediği Basın Sohbetleri’nin Nisan ayı konuğu Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır oldu. Evsahibi AGC Başkanı İdris Taş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda Antalya Ticaret Borsası’nın proje ve çalışmalarını anlatan Ali Çandır, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Antalya ve tarım ekonomisiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Pandemi sonrası kırsalın yeniden keşfedildiğini ama tarımda yapısal sıkıntıların sürdüğünü anlatan Çandır, “Ben çocukken çiftçiler, benimde hayalim olan, sarı mersedese binerdi... Çiftçilik kazançlı bir işti. Şimdi çiftçiye kız verilmiyor” dedi.
Seher Özen Karadeniz – Orhan Çakmur – Mete Tekin / fullantalya
EXPO, BOTANİK PARK YERİNE BETON PARK OLDU
Bir gazetecinin sorusu üzerine EXPO 2016 Antalya ile ilgili “mahcubiyet” duyduğunu ifade eden Çandır şunları söyledi:
“Antalya 2,5 başarı hikayesi olan şehir. Tarım, turizm ve EXPO 2016. EXPO 2016 ile başarı hikayesi yazacaktık. Bütün kent bir araya geldi. Büyük umutlarımız vardı. Ama EXPO’nun şehir ile bağı kesildi. Botanik park yerine beton park oldu. Biz yerel yönetimlere devredilmesini istedik. Özelleştirme İdaresi’nde satışta bekliyor. EXPO’daki bu atıllıktan dolayı mahcubiyet duyuyorum. Havaalanın yakın oluşu nedeniyle, turizmi destekleyen ya da turizmden destek alan bir yer olabilir diye düşünüyorum.”
YÖREX YURT DIŞINA ÇIKIYOR… İLK HEDEF ALMANYA DUESSELDORF
Yöresel Ürünler Fuarı olan YÖREX’i yurt dışında yapmayı planladıklarını kaydeden Başkan Ali Çandır, “Antalya Ticaret Borsası 105 yaşında. ATB deyince akıllara YÖREX geliyor. ‘Kriz varsa çare var’ sloganıyla başladı. İlk dönemlerinde Türkiye’de sadece 9 coğrafi işaretli ürün varken, bugün 1716’ya ulaştık. 31 ürünümüz Avrupa Birliği’nde tescil edilmiş durumda, başvurusu yapılmış olanlar da sırada. Antalya özelinde ise Döşemealtı halısı ve Finike portakalı gibi ürünlerle 19 ürünümüz coğrafi işaret aldı. 30 ürün için de başvurularımız yapıldı. YÖREX’i bu yıl yurt dışında yapmayı planlıyoruz. TOBB’un desteğiyle bu projeyi bir yıl yurt dışında, bir yıl Türkiye’de düzenlemeye gayret edeceğiz. Almanya Duesseldorf’ta düzenlemeyi planlıyoruz” dedi.
‘SU VE KARBON AYAK İZİNİ HESAP ETMELİYİZ’
İklim kanunu hakkında değerlendirmede bulunan Çandır, “İklim kanunu meclise geldi. Eskiden bizlerle meclise gelmeden paylaşılırdı. Türkiye’deki üretim ve yaşam için önemli. Biz bir ürün üretiyorsak su ve karbon ayak izini hesap etmeliyiz. Muz seraları artmaya başladığında tepkimizi koymuştuk ve eleştirilmiştik. Ürünleri seçerken dikkat etmemiz gereken bir noktadayız” diye konuştu.
Bir soru üzerine, neredeyse her dağda taş ocaklarının açıldığına dikkat çeken Çandır; “Ormanları genişletmeliyiz. Dağlara baktığımızda oyukları değil? Yeşil hatları görmek istiyoruz.” dedi.
BUĞDAY TOHUMLARI ORTADOĞU’YA İHRAÇ EDİLİYOR
ATB olarak hayata geçen projelerden bahseden Çandır, “‘Antalya Buğdayını Arıyor’ projesiyle yerli buğday tohumlarımızı tekrar canlandırdık. Şu anda bu ürünler Ortadoğu’ya ihraç ediliyor. 4 yıldır iklim değişikliği ve tarımsal üretime etkisi, karbon ayak izi gibi konularda çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye’de ilk defa tarımsal ayak izi hesaplayabilen bir yazılımı geliştirdik ve üyelerimizin hizmetine sunduk. Defne, kekik, adaçayı gibi ürünlerde hasat sonrası işlemlerle ilgili projeler yaptık. Dünya Bankası’ndan ödül alan ‘Kampüsten İşe’ projesiyle üniversite öğrencilerini iş dünyasıyla buluşturduk. Üyelerimizin dünya pazarlarına açılması için 12 ülkeye 15 heyet düzenledik. Her ayın ikisinde hal endeksi yayınlıyoruz. Bu sayede üreticiyle tüketici fiyat farklarının daha şeffaf görünmesini sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
ANTALYA ORGANİZE TARIM BÖLGESİ ÇALIŞMAMIZDA SONA GELDİK
Gençleri tarıma yönlendirmek için yeni çalışmalara imza atacaklarını belirten Çandır, “7 yıl aradan sonra Hasyurt Tarım Fuarı’nı yeniden başlattık. Bu yıl 7-9 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek. Ayrıca Antalya Organize Tarım Bölgesi çalışmamızda sona geldik. Bu alan, daha verimli üretim yapacak çiftçilere modern bir altyapı sunacak. Canlı hayvan borsası, mezbaha ve et borsası projemizi de Büyükşehir Belediyesi ile birlikte hayata geçireceğiz. Bu sayede hem kentimize giren et kontrol altına alınacak hem de bölge üreticileri turizm sektörüne doğrudan ulaşabilecek. Gençleri tarıma yönlendirmek için projelerimiz var. Antalya’da Tarım Teknolojileri Zirvesi yapmayı planlıyoruz. Ayrıca lisanslı depoculuk konusunda fizibilite çalışmaları başlattık” dedi.
YURT DIŞINDAN TARIM İŞÇİSİ GETİRME ÖNERİSİ
Tarımda yaşanan işçi sorunu hakkında çözüm önerilerinden bulunan Çandır, “Tarımda işçi sorunu artık malum. Bu işleri yapmak için bizim de yurt dışından işçi getirmemizde bir sorun yok. Bunu yapan birçok ülke var. Geçici ikamet eden insanlarla ilgili Antalya’nın kapalı olma durumu var. Yabancı işçi konusu gündemimizde olacak. Yoksa üretimden geri kalacağız” diye konuştu.
TOPLANTIDAN NOTLAR….
- Ne zaman enflasyon gündeme gelse, tarım ürünleri konuşuluyor. Her ayın 2’si Hal endeksi açıklıyoruz. Tarım üreticisi günah keçisi olarak görülmesin.
- Ankara’da dikilen gömlek Antalya’ya uymuyor. Artık bazı şeyleri yerelden yürütmek gerekiyor.
- Ülke politikası önemli. Sanayiye öncelik verilince tarım geriledi. Şehre göçle birlikte kırsaldaki kaynaklarımızı betona gömdük. Kırsalda yaşam kalitesi düştü. 1980’lerden sonra tarımın önemi azaldı. Ancak pandemiyle birlikte tarım stratejik bir unsur olmaya başladı. Son dönemde pandemi sayesinde toprağı, kırsalı yeniden fark ettik. Kırsaldaki insanlar yaşam koşulları ve gelecek korkusu yaşıyor. Gençleri motive etmeden önce tarımın içindeki insanları korumalıyız. Tarımdan kopan tekrar tarıma dönmüyor.
- Tarımın içindeki insanları tarımın içinde tutmak zorundayız. En son zirai don olayında zarar gören üreticilerin sektörde kalması için destekler vermek üreticileri sektörde tutacaktır.
- Tarımsal örgütlenmeler çok önemli. Ortaklaşa rekabeti toplum öğrenmeli. Komşusu ile rekabet eden üretici değil, dünya ile rekabet eden üretici bilinci gerekli.
- İyi değerlendirebilirsek Kırcami Antalya’ya model olur.
- Antalya’nın Batısı ve Doğusu’ndaki otoyolların tarım alanlarına olumsuz etkisi var… Bu yüzden imar uygulamaları önemli. Antalya – Alanya arasında askıda giden raylı sistemler neden olmasın?
- Antalya olarak tarımsal üretimde 22 üründe birinciyiz. 14 üründe ikinci, 17 üründe üçüncüyüz.
- Antalya tarımındaki en büyük sorun; çalıştıracak işçi ve üretim yapacak arazi bulmak.
- Benim iki derdim var; çocuğuna iş arayan ve şirketine işçi arayan.