Bir Esen Emekcil ki!…
|
Orhan Çakmur / fullantalya
Esen Emekçil, Antalya’da kültür sanat yaşamını başlatan isimdir.
Esen Emekçil, ressam ve bakır dövme sanatçısıydı, şiir ve öykü yazardı, bir de dalgıçtı.
1961 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümünü bitirdi. 1962 yılında Antalya Lisesi’ne resim öğretmeni olarak atandı. İki yıl sonra Antalya Güzel Sanatlar Galerisi’ni kurarak ölünceye kadar (31 Mart 1990) müdürlüğünü yaptı.
Antalya Güzel Sanatlar Galerisi’ni kuran, geliştiren, Esen Hoca, Altın Portakal Film Festivali Şenlikleri’nin de en büyük destekçisiydi. Yıllarca festivalin açılış kortejlerindeki giysileri, maskları ve afişleri hazırladı.
Esen Hoca’nın sanattan sonra en büyük tutkusu denizdi.
Hemen her gün Kaleiçi’nde İskele’nin önünde dalış yapar, eliyle balıkları beslemekten büyük keyif alırdı. Kimine göre Antalya’nın Halikarnas Balıkçısı’ydı.
**
Dostlarına anlattığı hatta öyküsünü yazdığı şu hikaye dilden dile dolaşır;
Hoca, İskele’de dalış yaptığı bir gün dev bir Grida’yla (Orfoz) tanışır. Önce kaçar Grida, sonra Hoca ona eliyle deniz kestanesi kırıp yedir, dost olurlar. Hergün dalar Grida’yı besler, sever okşar.
Bir gün Almanya’dan gelen bir arkadaşı Esen Hoca’ya zıpkın getirir.
O günden sonra zıpkınla dalmaya başlar. Ve bir gün nefsine yenik düşer, dostum dediği Grida’yı vurur.
Çok üzülür, kahrolur.
“Dostluğu Öldürmek” isimli hikayesinde üzüntüsünü kelime döker;
“İnsana güvenilmez… Bunu en iyi şekilde yaşadım. Ogün balığın gözlerini bana bakışını hayatım boyunca unutamam. Grida benden böyle bir kalleşlik beklemiyordu. Neden yaptım bunu ona. Biz dosttuk. Beni gören balıklar çil yavrusu gibi kaçışıyorlar. Dostluk öldü artık.”
**
12 Eylül İhtilali sonrası Belediye İşhanı’nın dış cephesindeki Orhan Taylan’ın “Prometheus” tablosunun silinmesi istendiğinde Esen Hoca görevlendirilir. Yazar Aziz Nesin’in bunun üzerine “Esen elin kırılaydı da bir sanatçı olarak bir sanatçı dostun tablosunu sıvayıp yok eden sen olmasaydın” dediği söylenir.
**
1987 yılında Esen Hoca’nın sağ tarafına felç gelir. Artık ne resim ne de bakır dövme yapamaz.
31 Mart 1990’da hayata gözlerini kapadığında, Antalya’da turistik tesislerin duvarlarında, devlet arşivlerinde sayısız eser bırakmıştır.
**
Esen Emekçil’in Andızlı’daki mezarı ziyaretçileri O’nun sıkça kullandığı “Merhaba… Ne var, ne çok” cümlesi karşılıyor..
Bir de şu dizeleri;
“Say Say bitmez düşman
ve para çalış çalış yetmez
bir dost bulmaya…”

