Antalya Lezzetleri Dünyanın Damağına Talip Olurken

Mete Tekin yazdı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce “Antalya’dan Dünyaya” mottosuyla bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali başladı.

Büyükşehir Belediyesi’nin sektörün önde gelen kişi ve kurumlarıyla beraber gerçekleştirdiği etkinlik, belli ki titiz bir çalışmanın ürünü ve Antalya mutfak kültürünün geleceği için umut vaad etmekte.

Fullantalya olarak festivalin kentin damarlarına hızla karışarak 5 yıl sonrasında sonucunu görmek istediğimiz bir hayal perspektifi çizdik. “Şehir hem ayaklara hem de gözlere hitap eder” demiş Nietzsche. Şehrin bu festivalle damaklara da hitap edeceğini umarak önerilerimize başlayalım.

MUTFAĞIN GERÇEK KAHRAMANLARI WORKSHOPLARDA OLMALI

Programın fazlasıyla “sektör” endişesi taşıdığı görülüyor. Evet çektiği sıkıntılarla, yaptığı katkılarla ana dinamo sektör ve onun temsilcileri. Öyle olunca workshoplarda özellikle sektörün popüler temsilcilerinin sunumları ve değerlendirmeleri ön plana çıkarılmakta. Yetmez ama evet diyor; workshoplara damak tadımızın asıl kahramanları; annelerimiz, eşlerimiz ve ninelerimizinde bizzat katılarak, bilge ve tecrübelerini popüler isimlerin bulunduğu platformlarda paylaşmalarını bekliyoruz.

ANTALYA LEZZETLERİ’NİN HİKAYELERİ DÜNYA’YA ANLATILMALI

Festivalin Antalya’dan Dünya’ya mottosu iddialı ve anlamlı. Evet çok değerli Antalya’lı şeflerimiz var. Hem geçmişten hem de şimdi şeflerimizin elleri çok inovatif ürünler ortaya çıkardı, çıkarıyor. Ancak kabul edelim ki bütün dünyada turizm amaçlı olsun olmasın herşeyin bir hikayesi var. Evet Antalya Piyazı’nın, kabak tatlısının bir tarifi var ama güçlü bir hikayesinin de ortaya çıkarılarak destansı bir şekilde sunulması (Nusret gibi değil:) gerektiğine inanıyoruz. Festival komitesi bunu 5 yıl içinde başarabilir.

İNOVATİF ÜRÜNLERİN POPÜLER İSİMLERE İHTİYACI VAR

Gururla yapılan ve sunulan geleneksel ürünlerimiz var; Patlıcan Reçelimiz, Balkabağı Dolmamız, Paça Çorbamız, Ebegümeci Sarmamız ve niceleri. Bu lezzetlerin isimleri atalarımızdan geldiği gibi ömür boyu yaşayacaklar. Ancak gerek çağın gereği dijitalizm gerekse değişen sosyo-ekonomik hayatla birlikte yaşam tarzı ve beklentilerde güncellenmekte. Hem kente gelen misafirler hem de kentte yaşayanlar için alternatif isimlere ihtiyaç var mıdır? Buna sektör temsilcileri ve halk karar verebilir. Bu durumda inovatif Antalya lezzetlerinin isimlerini kendimizce sıralayalım. Saklıkent Ayazı Tarhanası, Antalya Güneşi Dondurması, Sefer Tası Bamyası gibi ikonik bir “hayaldi gerçek olmalı mı” perspektifi sunalım.

ULAŞILABİLİR LEZZET ENVANTERİ

Festivaldeki panellerin konu başlıkları oldukça dolu olduğunu görüyoruz. Antalya Yemeklerinin Pazarlanması için Geliştirilen Stratejiler başlığında, en geç 5 yıl sonrası için şu sonuçların çıkmasını umut ediyoruz:

Çorbasından tatlısına, hamur işinden salatasına, kahvesinden kekine tüm Antalya lezzetleri’nin ciddi bir envanterinin çıkarılarak festival web sitesinde yayınlanmalı. (ATAV tarafından çıkarılan yemek kitabı ve değerli Sivil Tarihçisi Hüseyin Çimrin ağabeyimizin Antalya Mutfağı ve Lezzet Ustaları) kitapları kapsayacak dev bir envanter. Bu envanter hem akademik bir kaynak olur hem de otellerin mutfak menülerine eşsiz bir referans olacaktır.

ANTALYA LEZZETLERİ ÇARŞISI ŞART OLDU

Festivalin 5 yıllık perspektifinde en çok görmek istediğimiz bölüme gelelim.

Amerika’dan Uzak Doğu ülkelerine kadar dünyanın bazı kentlerinde kendilerine özel olarak ayrılmış bölgelerde oluşturulan lezzet Atölyeleri ya da küçük çarşılarda sunulan yemek kültürünün oluşturulması da çok önemli. Kentte bulunan restoranların ve ilgili işyerlerinin de canını acıtmayacak, onların ekmeklerine göz dikmeyecek kadar sembolik, kayıtlı, denetlenen küçük lezzet atölyelerinin de Antalya’nın yemek kültürüne yadsınamayacak katkıları olacaktır.

Bu ufuk açıcı Festivalde emeği geçen herkese en derin teşekkürlerimizi sunuyoruz.

 

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir