Uluslararası Antalya Film Festivali’nden İzlenimler-3

Festivalden geriye kalanlar…

Seher Özen Karadeniz / FullAntalya

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve geçen hafta festival korteji ile başlayan Uluslararası Antalya Film Festivali, önceki gün Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi’ndeki kapanış töreniyle sona erdi.

Bu yıl 55’incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Film Festivali’nde en iyi film ödülünü, yönetmenliğini Jafar Panahi’nin yaptığı ‘Üç Yüz’ alırken, iyi yönetmen ödülü ise ‘Bir Aile İşi’ filmi ile Kore-eda Hirokazu’nun oldu.

Festival izlenimlerimi içeren son yazımda, festivalden geriye kalanlara değineceğim.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki film seçkisi çok kaliteliydi. Çoğumuzun, bırakın dünya sorunlarını kendi sorunlarımızı bile görüp konuşmak istemediğimiz bir ortamda festival yönetiminin dünyadaki; çocuk ve kadın işçiliği, göçmenlik ve mülteci sorunlarını ele alan bir film seçkisi yapması alkışı hak ediyor. Yarışma filmlerinin sonundaki söyleşilerse yine her yıl olduğu gibi hem seyirci hem de filmlerin yönetmen ve oyuncuları için çok değerli buluşmalardı.

“Güven” filmiyle festivale katılan oyuncu Gözde Çığacı kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen hayranıyla.

Bu kez ödül törenini yerinde göreyim dedim ve akreditasyon sayesinde de hiç sıkıntı yaşamadan festival alanındaki yerimi aldım. Tören başlamadan, kimi davetliler önce kokteyl alanına alındı. Ben de onlardan biriydim. Küçük ikramlar vardı.  Çokça sanatçı görür, iki laf ederim dedim ancak sadece Sermiyan Midyat ve Burak Altay’ı gördüm. Onlar da kendi arasında koyu sohbette olunca bölmedim. Genç sanatçılar vardıysa da ben tanımıyordum. Uluslararası filmlerin oyuncularından ve ekibinden de gözüme çarpan olmadı. Eric Roberts da yoktu ki epeydir kullanmadığım İngilizcemi kullanarak iki satır Antalya’ya ilişkin görüşünü alayım.  Zaten festival süresince daha önce Cam Piramit alanında yapılan Film Forum buluşmaları, Rixos Otel’de olunca filmden çıkıp, foruma gideyim de yapamadım. Dolayısıyla yabancı filmlerin katılımcılarını, geldilerse söyleşilerde görebildim/görebildik.

Açılışta olduğu gibi kapanışta da Festival Başkanı Menderes Türel sıkça ‘uluslararası festival’ vurgusu yaptı. Doğrusu bunu tartışmaya açmak istiyorum.

Yazıyı okuyan  takipçilerimiz de yorumlarıyla katılırlarsa sevinirim.

Bir festivali uluslararası yapan şey nedir?

  • Gösterilen filmler mi?
  • Bu  filmleri dünyanın ya da ülkenin dört bir yanından izlemeye gelenler mi?
    • Geldilerse kaç kişiydiler?
  • Antalya Uluslararası Film Festivali’nden aldıkları ödülle uluslararası basında haber olan oyuncu-film ve yönetmenler mi?
    • Kaç  haberle, hangi uluslararası mecrada yer aldılar?
  • Festivalde ödül verilen yerli-yabancı yönetmen-oyuncular mı?
  • Ulusal Yarışma bölümünün olmaması mı?
    • Bir geleneğe sırtımızı dönerek uluslararası olur muyuz?
  • Dünyaca ünlü yönetmenlerin genç sinemacılarla buluşması mı?
    • Kaç yönetmen, kaç genç sinemacıyla buluştu, toplam kaç saat bir arada sinema konuştular?
  • Yarışma filmleri olarak duyurulan tüm filmlerin tam kadro kapanış töreninde de yer alması mı?
    • Kaç kişi ödül törenindeydi? Ödül alan kaç kişi ödülünü bizzat sahneye çıkarak aldı?Şimdilik aklıma gelen sorular bunlar.

      Bütün bunlar bir festivali uluslararası yapmaya yeter mi?  Ya da en az kaç tanesi ‘evet’se yeterli olur?

      Belki önümüzdeki günlerde bunlara biraz kafa yorarız. Festival ekibi de bu konudaki görüşlerini bize iletilirse seve seve sizlerle buradan paylaşırız.

      En iyilerin tam listesine adet olduğu üzere yazımın sonunda  yer verdim.

      Bir de haftaya Cumartesi (13 Ekim) Akra Otel’de  “Antalya Film Festivali Nereden, Nereye?” başlıklı bir söyleşi var. Moderatörlüğünü kültür-sanat yazarı Şenay Aydemir’in yaptığı söyleşinin konuşmacıları; Reyan Tuvi, Tuncer Çetinkaya.

      Yukarıdaki birçok sorunun cevabını belki de orada birlikte buluruz.

      Antalya Uluslararası Film Festivali’nde buluşmak dileğiyle…


      Festival’den son notlar

      35 bin izleyici

      Törenin kapanış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 55 yıldır sinema sevdasının ateşini söndürmediklerini söyledi. Korteje ilginin çok yüksek olduğunu belirten Türel, “Festival filmlerinde salonlar doluydu. Filmlerle görmediğimiz ülkelere gittik. 1200 konuğu ağırladık. 34 bin 900 kişi filmleri izledi. Antalya’yı sinema sektörünün merkezlerinden biri yapmak için yeni bir hedef koyduk. Bütün zorluklara rağmen hedefimize ilerliyoruz. Yakın zamanda Boğaçayı film platolarını hayata geçireceğiz. Geniş bir coğrafyada sinemanın kalbi olacağız. Festival Sarayı projemizi hep birlikte hayata geçireceğiz. Ödüllerimizi festival sarayında vereceğiz” diye konuştu.

      Yılmaz’a ve Tatlıses’e ‘Onur Ödülü’

      Festivalin en dikkat çeken isimlerinin başında gelen Cem Yılmaz, iki gün boyunca katıldığı söyleşilerle festivalde en fazla ilgiyi gören isim oldu. Festivalde sinemada 20’nci yılını dolduran Cem Yılmaz’a ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ verildi. Yılmaz ödülünü, oyuncu Nebahat Çehre ve yakın arkadaşı Ozan Güven’in elinden aldı.

      Festivalde türkücü İbrahim Tatlıses de ‘Onur Ödülü’ aldı. Festivale katılamayan Tatlıses’in ödülünü, sanatçı Yavuz Bingöl, Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun elinden aldı. Festivalin ‘Uluslararası Onur Ödülü’ de ABD’li aktör Eric Roberts’a verildi.

      En iyi film 320 bin lira, en iyi yönetmen ise 155 bin liralık para ödülünün de sahibi oldu.

      En iyiler

      En iyi film: Üç Yüz, Yönetmen: Jafar Panahi, (İran) (Törene katılamadı.)

      En iyi yönetmen: Kore-eda Hirokazu, Bir Aile İşi (Japonya)

      En iyi kadın oyuncu: Samal Yeslyamova (Ayka), Rusya, Almanya, Polonya, Kazakistan, Çin

      En iyi erkek oyuncu: Zain Al Rafeea, Kafernahum (Lübnan, ABD)

      Jüri Özel Ödülü: Kailash (ABD)

      Behlül Dal Ödülü: Çınar (Türkiye)

      Dr Avni Tolunay İzleyici Ödülü: Göç Mevsimi (Kolombiya, Danimarka, Meksika)

      Genç Jüri Ödülü: Kafernahum (Lübnan, ABD)

 

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir