Bayram Gezmesi Deyip Geçmeyin; Antalya İçin Gezi Önerilerim

Üç günlük bayram tatili bugün başlıyor. Bu yazı; bayram tatilini şehir dışında geçirecekler için değil, bayram süresince şehirde olup, üstüne bir de misafir ağırlayacakların hayatını kolaylaştırmak, bayramını daha da keyifli hale getirmek için…

Yaşadığımız kent Antalya olunca, bayram da yaza denk gelince misafir de kaçınılmaz oluyor. Zaten uzaklardan dedelerin, amcaların, teyzelerin, halaların kısaca akrabaların gelmediği bayram da bayram sayılmaz, hele ki evin çocuğu için… Evet “bayram harçlığı” toplanacak. Bütün yıl planlar iki bayram kaç kişin elini öpeceği üzerine yapılıyor. O yıl alınacak büyük oyuncağın masrafı ziyaretçi saysına bölünüyor… Aslında evde çocuk varsa bayram günler öncesinden geliyor. Evin geri kalanlarına ise bayramı planlamak düşüyor. Her yıl aynı şeyler kendini tekrar etse de bayramların büyüsü, heyecanı bu tekrarlarda saklı belki de.

Bayramın ilk günü çoğu evde olduğu gibi bizde de evin büyüğünde toplanıp, bayramlaşmayla geçiyor. Geriye kaldı iki gün. Yazın kavurucu sıcağına denk gelmiş olsa da bayramda, kısa bir şehir turu atacak zaman yaratabileceğinizi umuyorum. Antalya’nın sıcağına alışık olmayan ziyaretçileriniz için geziyi akşam üstü Kaleiçi’nden başlatabilirsiniz. Şehir merkezine arabayla gidilmez diyenler için otobüs seçeneği bulunuyor. Otobüslerin neredeyse tamamında klima bulunuyor, eğer çalışmıyorsa kaptanı uyarın. Arabasıyla gidecekler için de Cumhuriyet Meydanı’nda belediyenin ücretli otopark seçenekleri var.

Karaalioğlu Parkı

Cumhuriyet Meydanı’ndan tramvay yolu boyunca yürüdüğünüzde tarihi Saat Kulesi’ni, Dönerciler Çarşısı’nı, Hadrian Kapısı’nı geçerek Işıklar Caddesi’ne varmış olursunuz. Buradaki dondurmacılardan birinde mola verip, birbirinden lezzetli dondurmaları yiyip serinledikten sonra eski belediye binasının önünden geçerek Karaalioğlu Parkı’nın içinden Miradorlara doğru yürüdüğünüzde, olurda gün batımına da denk gelirseniz muhteşem bir Antalya manzarası hediyeniz olacaktır. Bu keyifli manzaranın tadını sonuna kadar çıkardıktan sonra Hıdırlık Kulesi’nden Mermerliye doğru yürüyüp Mermerli Çay Bahçesi’nde Kaleiçi Yat Limanı manzarası eşliğinde çaylarınızı yudumlayabilirsiniz. Çay keyfinin ardından Yat Limanı’na kısa bir yürüyüş yapıp, limandaki asansörle tekrar Cumhuriyet Meydanı’na dönebilirsiniz.

Bayramın üçüncü günü içinse üç farklı gezi önerim olacak:

 

Faselis’te tarih ve doğa içiçe

  1. Antik Kentler;

 İlk önerim şehre yakın antik kentleri gezmek olacak. Side, Faselis (Phaselis), Sagalasos bunlardan bir kaçı. Kaldığınız yer şehir merkezinde ise diğerlerine göre daha yakın olması, aynı zamanda da hem deniz-kum-güneşin keyfini çıkaracağınız, hem de kentin 2200 yıllık tarihinin önemli merkezlerinden birini doyasıya gezebileceğiniz bir merkez olması nedeniyle Faselis antik kenti iyi bir seçim olacaktır.

Giriş ücretli. Müze kartınız ya da maksimum kartınız varsa mutlaka yanınıza alın, gereksiz yere ödeme yapmayın. Yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda götürmenizi tavsiye ederim. Çünkü sahilde sadece içecek alabileceğiniz bir büfe var. Çok isterseniz yarım saat mesafede restoranlarda bulunuyor ancak giriş çıkışta tekrar ücret ödersiniz ki buna gerek yok.

Sarısu’da hem deniz hem de mangal keyfi

  1. Mangal Keyfi;

 Antalya şehir merkezinde kamunun, yerel yönetimlerin ve özel işletmelerin işlettiği çok sayıda piknik alanı var. Bu alanların bazılarında mangal da yapılabiliyor. Ben, mangal önerilerimi de mevsimi ve ziyaretçilerin beklentilerini dikkate alarak denize kıyısı olan alanlardan yana kullanacağım. Sarısu, Küçük Çaltıcak ve Büyük Çaltıcak; hem mangal yapıp hem de deniz keyfi yapacağınız dinlenme alanlarından. Girişler ücretli. En azından otopark ücreti, masa ücreti gibi ücretler var. Sarısu piknik alanı içinde yeme-içme alanları da mevcut.

 

Düden Şelalesi

  1. Şelaleler ve Balık Keyfi;

Düden ve Kurşunlu Şelalesi, her ikisi de Antalya’nın görülmeye değer güzelliklerinden. Düden Şelalesi’ne belediye otobüsleriyle de gidebilirsiniz ancak imkanınız varsa her ikisine de kendi aracınızla gitmeyi tercih edin zira hava çok sıcak, yolun uzaması geziyi keyifsiz hale getirebilir. Şelalelere giriş ücretli. Yanınızda kendi yiyeceklerinizi götürebileceğiniz gibi, içerideki yeme-içme alanlarını da tercih edebilirsiniz. Biz genellikle girişin ardından yapacağımız şelale gezisi süresince yanımıza küçük atıştırmalıklar alıyoruz. Gezi sonunda da şelalenin kenarındaki restoranlarda balık yemeyi tercih ediyoruz.

Konyaaltı Sahili

Plajlara uğramadan olmaz

 Benim gibi deniz-kum-güneş sevmeyen biri plaj önerilerini doğal olarak sona bıraktı. Aile ziyaretimi yaptım. Kalan iki günümü denizde geçireceğim diyenler içinse Konyaaltı Beach ve Lara Sahili her türlü konforu sunuyor. Her iki plaj da Antalya’nın deniz, kumsal ve eğlence merkezi olarak öne çıkıyor. Bu plajlarda çok sayıda işletme var. Kiraladığınız şezlonglara uzanıp, şemsiyenin gölgesinde sabahtan akşama kadar deniz keyfi yapabilirsiniz.  Ayrıca plajların yakınında birçok restoran ve canlı müzikli eğlence yerleri de bulunuyor.

Keyifli gezmeler…

Sevdiklerinizle geçireceğiz, keyifli bir bayram olması dileğiyle Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun…

Seher Özen Karadeniz / seherozen@hotmail.com

 

 

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir