“CITTASLOW” KAVRAMI VE ANTALYA
|Dr. Ebru Manavoğlu’nun kaleminden…
Küreselleşme, şehirlerimizde ve yaşam şeklimizde birçok değişikliğe neden olmuştur. Dünya genelinde ekonomik, sosyal, kültürel ve politik bağlantıların artmasıyla birlikte;
- bilgi teknolojileri yaygınlaşmış,
- iletişim ve etkileşim hızlanmış ve yoğunlaşmış olup,
- kentleşme artmıştır.
Kentleşme ve sanayileşme süreçleri, kaynakların denetimsiz ve kontrolsüz kullanım ile tüketimini birlikte getirmiş, şehirlerimizde sosyal, ekonomik ve doğal çevrenin dengesiz bir şekilde gelişmesine sebep olmuştur. Bu süreç, mekanların birbirine benzemesine, yaşamlarımızın hızlı akmasına, tüketimin artmasına yol açmıştır. Toplumsal refahın azalmasını, doğal kaynakların ve yerel değerlerin sürdürülebilirlik sorunsalını ve şehirlerimizde kimlik tartışmalarını da beraberinde getirmiştir.
Tarihsel süreç içerisinde döneminin şehircilik sorunlarını çözmeye ve yeni bir şehirsel yaşam kurmaya yönelik Bahçe Şehir, Eko-Şehir, Sürdürülebilir Şehir, Yaratıcı Şehir, Akıllı Şehir, Dirençli Şehir gibi birçok şehircilik modeli ve hareketi ortaya atılmıştır.
Cittaslow kavramı da küreselleşmenin olumsuz etkilerine karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Cittaslow kelime kökeni İtalyanca citta (şehir) ve İngilizce slow (yavaş) kelimelerinin birleşmesiyle türetilen “Cittaslow”, “Sakin Şehir” anlamında kullanılmaktadır. Bazı kaynaklar Cittaslow kavramının Türkçe karşılığını “Yavaş Kent” olarak ifade etmektedir. Yavaş kent kavramı yerelin iyi olduğunu ve küresel gelişmenin kontrol altına alınmasını savunan “Yavaş Hareketin” (slow movement) bir sonucudur.
Yavaş hareket düşüncesinin başlangıcı “Yavaş Yemek” (slow food) hareketidir. Bu hareket 1986 yılında İtalya’nın Roma şehrinde uluslararası bir fast food zincirinin açılmasına karşı yapılan bir protesto ile başlamıştır. Küreselleşme ve hız karşısında yereli ve yavaşı korumayı amaçlayan yavaş yemek hareketi, devamında 1999 yılında, Cittaslow (sakin şehir) hareketini ortaya çıkarmıştır. 15 Ekim 1999 tarihinde İtalya’nın Orvieto şehrinde, Chianti, Orvieto, Bra ve Positano kentlerinin belediye başkanları ve yavaş yemek hareketinin kurucusu Carlo Petrini tarafından imzalanan sözleşmeyle Cittaslow Belediyeler Birliği resmen kurulmuştur. Sözleşme, 28 madde ve 5 ek metinden oluşan bir tüzük ile kuruluşu, organları, üyelik şartları, birliğin logosu ve bu logonun kullanım şartlarını içermektedir. Birliğin logosu, yavaşlığın ve kalıcılığın simgesi olarak salyangozdur. Salyangoz kabuğu üzerinde geçmiş ve bugünü simgeleyen şehirsel bir doku bulunur. Bu simgenin gelişme ve ilerleme karşıtlığından çok, yavaş ve nitelikli bir ilerlemeyi gösterdiği belirtilir.
Bir yerleşimin Cittaslow Birliğine katılabilmesi için yerleşmelerin nüfus kriterlerinin 50.000’in altında olması, Birliğe üye olmak için birliğin belirlediği kriterler çerçevesinde projeler geliştirilerek uygulanması gerekmektedir.
“Cittaslow” üyelik kriterleri:
- çevre ve enerji politikaları,
- altyapı politikaları,
- kentsel yaşam kalitesi politikaları,
- tarımsal, turistik, esnaf ve sanatkârlara yönelik politikalar,
- misafirperverlik, farkındalık ve eğitim politikaları,
- sosyal uyum politikaları
- ortaklıklar
olmak üzere 7 ana başlık ve onların altında detaylandırılmış alt maddelerden oluşmaktadır. Bu kriterlerin, yerleşimlerin sürdürülebilir gelişme hedefleri ile uyumlu ve kentsel yaşam kalitesi bağlamında halkın memnuniyet derecesini yükseltmeye yönelik politikalar olduğu söylenebilir.
Ayrıca yerleşimlerde çevresel sürdürülebilirliği, yerel kültürü ve toplumsal yaşam kalitesini tehdit eden uygulamaların yasaklanması veya sınırlandırılması gerekmektedir. Halkın ihtiyaçlarını karşılayacak ve ekonomik kalkınmayı dengeleyecek teşviklerle desteklenmesi de önem taşımaktadır.

2015 yılı itibariyle dünya çapında 33 ülkede toplam 203 Cittaslow (sakin şehir) bulunmaktayken bu rakam 2024 yılı itibarıyla, dünya genelinde toplam 297 rakamına ulaşmıştır. Türkiye, Cittaslow ağına ilk olarak 2009 yılında “Seferihisar” (İzmir) ile katılmıştır. Bu tarihten itibaren her geçen gün üye sayısını arttırarak Cittaslow Birliğine en fazla şehirle katılan ülkelerden birisi olmuştur. 2024 yılı itibarıyla, Türkiye’de 26 şehir Cittaslow unvanına sahip bulunmaktadır. Üye Kentler – Cittaslow Türkiye
Antalya İli doğal, kültürel, yerel zenginlikleriyle, ılıman iklimsel özellikleriyle Türkiye’nin en çok tercih edilen turizm destinasyonlarındandır. Son yıllarda da ilçelerinin Cittaslow üyelik süreciyle ilgili çalışmaları hız kazanmıştır. 14-15 Nisan 2023 tarihlerinde Polonya’nın Reszel Şehrinde düzenlenen Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi Toplantısında Antalya’nın “Finike” İlçesi “Sakin Şehir” unvanını alarak Türkiye’nin 22. Cittaslow üyesi olmuştur. Antalya’nın “İbradı” İlçesi de 24 Ekim 2024 tarihinde Roma’da düzenlenen Uluslararası Komite toplantısında Türkiye’nin 26. Cittaslow üyesi olarak kabul edilmiştir.

Cittaslow üyesi şehirlerin ortak özelliği, yavaş kentsel yaşam felsefesiyle güçlü bir ilişki kurması ve sürdürülebilir, insan odaklı bir yaşam tarzını teşvik etmesidir. Cittaslow’un temel prensipleri, özellikle yerel kimlik, çevreye duyarlılık ve toplumsal uyum gibi kentsel yaşamın temel unsurlarını etkilemesidir. Başka bir tanımlamayla “Sakin Şehir”; yerleşmelerin yaşam kalitesini artırmak üzere geliştirilen sürdürülebilir yerel kalkınma modelidir.
Antalya’da da sayıları artan Cittaslow hareketi kentin ekonomik potansiyelini daha sürdürülebilir bir temele oturtmak için önemli bir araçtır. Fakat konunun sadece ekonomik, markalaşma, kentin tanıtımı açısından değerlendirilmesi yeterli değildir. Sürdürülebilir gelişmeyi teşvik edecek uygulamaların katılımcılıkla hayata geçirilmesi, tarihi, doğal ve kültürel alanların korunması, kentsel yaşam kalitesini arttırıcı şehir planlama, çevre, yeşil alan, altyapı ve ulaşım politikalarıyla bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sakin Şehir felsefesinde asıl önemli olan sonuçtan çok sürecin iyi yönetilmesi ve bu unvanın devam ettirilebilmesidir. Sakin Şehir felsefesinin başarılı olması ancak yerel yönetimlerle ortak hareket edebilecek;
- “Sakin Şehir” felsefesini benimsemiş yerel halk,
- Planlı kentleşme,
- Doğru turizm ve tarım politikalarının uygulanması
ile mümkün olacaktır.
Dr. Ebru Manavoğlu
Serbest Şehir Plancısı (İTÜ)
Antalya
Sevgili Ebru Hocam, Cittaslow Metropol Projesi kapsamında, Yeşilbayır’ın da Sakin Mahalle (Slow Neighborhood) olması yönünde çalışmalar yapıldığını okuyoruz… Siz de çok güzel anlatmışsınız… Ancak, Antalya’da hızla süren kentsel dönüşüm projeleri var. Döşemealtı, Finike, Kaş, Alanya’nın bazı mahalleleri olmak üzere sahil kasabaları ve yaylalarında aşırı yapılaşma var. Rantın hakim olduğu bir bölgede hali hazırdaki Finike’nin ve İbradı’nın sakin şehir kalabilmesi mümkün mü?