Çok Yaşa Antalya! Tedbiri Elden Bırakma

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) ev sahipliğinde Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun katılımıyla düzenlenen ‘‘Antalya’da Kontrollü Sosyal Hayat’ konulu basın toplantısı gerçekleştirildi. Covid 19’dan kaynaklı pandemi sürecinin ve normalleşme dönemine geçişin anlatıldığı toplantıda ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin ve Antalya Valisi Münir Karaloğlu, gazetecilere detaylı bilgiler aktardı. Toplantıda ayrıca Antalya Valiliği öncülüğünde başlatılan ‘Çok Yaşa Antalya’ kampanyası da tanıtıldı.

Ülkemizde en iyi korunan şehir Antalya

Antalya’nın turizmden dolayı Covid 19 sürecinden en çok etkilenen illerin başında geleceğinin beklendiğini ifade eden Başkan Davut Çetin, “Ancak bizler Antalya olarak çok şanslıyız. Çünkü ekibin başında sayın valimiz var. Kendisiyle çalışmaktan gurur duyuyorum. Pandeminin en yoğun yaşanacağı iller arasında Antalya’nın olması beklenirken, şu an geldiğimiz noktada Türkiye’de 81 il arasında son sıradayız. Pandemi döneminde kentimiz çok iyi yönetildi. Alınan tedbirlere uyarak ve kurallara riayet ederek bu salgından çok iyi korunduk. Pandemiden dünya çapında en iyi korunan ülkelerinden birisi ülkemiz oldu. Ülkemizde de en iyi korunan şehir Antalya olmuştur. Bundan sonra artık önümüze bakarak çok hızlı bir şekilde ekonomi yönünde ilerleyerek çıkışa geçmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Kentin tüm dinamikleri birlikte çalışmalı

Antalya ekonomisinin lokomotif sektörünün turizm sektörü olduğunu dile getiren Başkan Davut Çetin, ancak bu yıl turizmde geçen yıla göre ciddi bir düşüş yaşanacağının altını çizdi. Turizmin daha önceki yıllarda yaşadığı krizlere de dikkat çeken Başkan Davut Çetin, “Sektör olarak çok hızlı toparlanıp aksiyon alabiliyoruz. Bunun için de kentin tüm dinamikleri olarak hep birlikte çalışmamız ve yorulmamız gerekiyor” dedi. İçinde bulunduğumuz yılın başında 2019 yılına göre turizmden büyük beklentileri olduğunu da vurgulayan Davut Çetin, “Geçtiğimiz yıl ağırladığımız 16 milyon turistten sonra bu sene beklentimiz 17-18 milyon turisti misafir etmeyi bekliyorduk. Şimdi turizmde tanıtımımızı çok iyi yaparak, Antalya’nın her açıdan güvenli bir şehir olduğunu çok iyi anlatmalıyız. Ben bu sene yapamadığımız turizm patlamasını iyi bir planlamayla 2021 yılında yapacağımızı bekliyorum” dedi.

Turizmden 2020 yılı beklentisine de değinen Başkan Çetin, “Bu sene hesabımızı çok iyi yapmalıyız. Oda olarak yaptığımız çalışmada sektörel olarak hazırladığımız senaryolarda en kötü senaryomuz 2.5 milyon turist gelmesi. En iyi senaryo da ise beklentimiz 5 milyon 200 bin kişiyi ağırlamak” diye sözlerini sürdürdü.

Kaleiçi özelinde çalışma

Kaleiçi özelinde bir çalışma yaptıklarını da ifade eden ATSO Başkanı Davut Çetin, “İç turizmde gözbebeğimiz Kaleiçi’ni daha hijyen ve steril bir ortama hazırlamamız lazım. Bu açıdan ilk olarak Kaleiçi’nde araç giriş çıkışını azaltıyoruz. 24.00’a kadar tedarikçiler araçları kısa süreliğine girecek. 7 kapıdan giriş çıkış yapılacak. Restorana girerken uygulanan kurallar uygulanacak. Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyelerimiz ortak çalışmayla her gün ortak sterilizasyon yapacak. İşi sıkı tutacağız. Daha güvenli noktada Kaleiçi’ni tanıtmaya başlayacağız” dedi.

Güven ve dayanışma örneği göstermeliyiz

Pandemi sonrası ekonomi ile ilgili beklentilerini de basın mensuplarıyla paylaşan Çetin, “Bu süreçte kullanılan krediler ve ertelenen SGK, stopaj gibi ödemelerine 6 aylık bir öteleme yapılmıştı. Bu 6 aylık sürecin sonuyla ilgili bir takım tedirginliklerim bulunuyor. Hangi sektörler nasıl etkilenecek, bütün üyelerimize bir yol çizmeliyiz. Bütün üyelerimiz önümüzdeki 3-6 aylık ve bir yıllık nakit akışını çok iyi belirlemeli. İyimser ve kötümser tablolar var. 1 Haziran itibarıyla da piyasada ciddi hareketlilik var. Herkes normalleşme sürecinde ‘Bugün olağanüstü bir hareketlilik var’ diye aramaya başladı. Şu an yapmamız gereken şey büyük bir güven ve dayanışma örneği göstermektir. Yaşadığımız problem biraz da psikolojik” dedi.

Nefes kredisinde 100 milyara yakın kaynak oluşturduk

Bu süreçte Nefes kredisinin 7’nci paketi ile Antalya’da 100 milyara yakın kaynak oluşturduklarını dile getiren Başkan Davut Çetin, “İlk açıklanan paket küçük geldi. Rakamlar küçük geldi. Ama ondan sonra bizim ilettiğimiz taleplerle neredeyse tamamına cevap verildi. Hızlı tedbirler alındı. 19 Mart ile Nisan ayının ilk haftası büyük panik yaşadık. Paket 500 milyar falandı açıklanan. O süreci çok iyi atlattık. Geçen hafta cuma günü 224 milyar lira kredi dağıtılmış. 3 kamu bankası çok ciddi destek verdiler. Yapılan düzenlemelerle esnaf statüsünde olan can suyu niteliğindeki 25 bin liralık krediye ulaştık. Bunlar ekonomik açıdan sektörlerin ayakta kalarak tutunmasını sağladı” dedi.

Tarım üretimini bırakmayalım

Tarım sektörüne de değinen Çetin, “Tarım 3 aylık süreci en iyi atlatan sektördür daha az yarayla atlatan sektördür. Tarım tarafında çok sıkıntı yok. İhracatta bir artış var. Fiyatlar bir ara çıktı. Birkaç aya bakarak değerlendirme yaparsak yanlış yere gideriz. Salgını atlatalım tarım üretimini hiç bırakmamız gerekir. Örtü altı serada bir kayıp yaşamaya başladık. Artık Antalya’da yüzde 50-55’dik yüzde 40’lara düştük. Ülke genelinde sera üretimi yapılmaya başlandı. Bu işin başı planlamadır. Bu kriz ihracat pazarında yeni kapılar açacaktır. Tarımda alacağımız dersler vardır” şeklinde konuştu.

Birliktelik vurgusu

Konuşmasının sonunda çabuk bir toparlanma için birlikteliğe vurgu yapan Çetin, “Mülk sahiplerimiz 3-4 ay kira almayacak, birbirimizden alışverişi yeniden başlayacağız. Piyasayı hareketlendirmeye ihtiyacımız var. Salgınla yaşamayı öğreneceğiz. Yoksa salgın var diye gider evde oturursak sıkıntılarımız devam eder” diye konuştu.

Vali Karaloğlu: Gurur duyun

Antalya’nın pandemi ile mücadelede Türkiye’nin en iyi şehri olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Antalya Valisi Münir Karaloğlu, “Bu yüzden ülkenizle, şehrinizle, yöneticilerinizle ve alınan tedbirlere uyan vatandaşlar olarak kendinizle gurur duyun. Çünkü bu başarı Antalya’da yaşayan her bir vatandaşın bilinçli olmasından kaynaklanıyor. Bu tüm kent dinamikleri ve vatandaşlarımız ile birlikte elde ettiğimiz bir başarıdır” dedi.

Pandemiden hem halk, hem çalışanlar hem de işletmelerin çok ciddi etkilendiğini belirten Vali Karaloğlu, “Bugüne kadar 19 ilçede ihtiyaç sahibi 122 bin vatandaşa, 122 milyon TL, 1000’er lira karşılıksız yardımda bulunuldu. Hayırseverlerin katkısıyla 50 bin gıda kolisi, vakıflar aracılığıyla da ayrıca 12 milyon TL yardımda bulunulduk. Ödemeler de halen devam etmekte” şeklinde konuştu. Ayrıca, Antalya’da kısa çalışma ödeneğine 23 bin 558 işletmeden müracaat olduğunu belirten Karaloğlu, “160 bin 42 çalışanın ödenek almaya ediyor. Mayıs ayı kısa çalışma ödeneği de 1 Haziran itibarıyla ödenmeye başladı. 5 Haziran’a kadar kimlik kartlarının son numarasına göre kısa çalışma ödenekleri ödenmeye devam edecek. İşini tamamen kaybeden 7 bin çalışana da işsizlik ödeneği verildi” dedi.

Antalya ekonomisine sıcak para girdi

Sürecin başında çok ciddi bir panik havası yaşandığını anlatan Vali Karaloğlu, “Biz de endişe duyduk, acaba bu panik havasından şehri ve işletmeleri nasıl çıkaracağız diye. Ama özellikle kamu bankaları ve çalışanlarını kutlamak gerekiyor. Sokağa çıkma yasağı günlerinde bile özel izinle çalıştılar. Bugüne kadar üç kamu bankasından toplam 11 milyar 200 milyon TL, işletmelere, esnafa ve bireysel kredi olarak Antalya ekonomisine sıcak para girdi ve hala devam ediyor. Bu çok önemli bir rakamdır” diye konuştu.

Antalya’da beş hafta uygulanan sokağa çıkma yasağı günlerinde üretim ve tedarik zincirinin kopmaması için bütün kurumların çok ciddi işbirliği yaptığını anlatan Vali Karaloğlu, “Bakan bey ve bakan yardımcısıyla üç defa konuştum. ‘Aman ha seraya girmeyi yasak hale getirirsek, biz pazartesi seradan ancak gübre toplarız, meyve-sebze toplayamayız. Seraların hiç ara vermeden işlemesine ihtiyaç var. Ona bağlı olarak Türkiye’nin tamamında sokağa çıkma yasağı koymuyoruz. Hallerin de mutlaka açık ve işler olması lazım. Dolayısıyla lojistiğinin de açık ve işler olması lazım’ diye uyardık. Onlar da tarımsal ve hayvansal üretimde bize inisiyatif verdi ve çok ciddi inisiyatif kullandık” dedi.

20 yaş altı ve 65 aş üstü sokağa çıkma yasağı bulunanlarla ilgili 112 Acil Çağrı Merkezi ve Açık Kapı uygulaması üzerinden 344 bin talep alındığını ve hepsinin yerine getirildiğini söyleyen Karaloğlu, “Bütün ilçelerde vefa destek sosyal grupları kurduk. Büyükşehir, ilçe belediyeleri, polis, jandarma, gece bekçileri çok ihlasla çalıştı, hiç kimse erinmedi. Bahçesinde dedemizin odununu kıran, tarlasını süren jandarmamız da oldu. Aslında bir rahmet. Devletle vatandaşın yeniden kucaklanmasında bir fırsat oldu” diye konuştu.

Yeni süreçte üç önemli noktaya işaret eden Vali Karaloğlu, “Sosyal mesafeye dikkat edeceğiz. Özellikle toplu alanlarda maskemizi mutlaka takacağız. Üçüncüsü temizliğe çok dikkat edeceğiz. Pandemi sürecinde Türkiye’de Bilim Kurulu oluşturuldu. Biz de Antalya’da 10 kişilik Bilim Kurulu oluşturduk. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi’nin herkesin elinde olması lazım. Çok detaylı, her sektörle uyulması gereken kurallar bu rehberde var. Hangi işi yaparsak yapalım mutlaka bu rehber elimizin altında olmalıdır” dedi.

Çok Yaşa Antalya Projesi

Normalleşme sürecinde ‘Çok Yaşa Antalya’ diyerek bir kampanya başlatıldığını ve bilboardlarda da bulunduğunu kaydeden Vali Karaloğlu, “Aslında Covid-19 bir grip. Biz grip olan, iyileşmeye başlayan ve hapşıran insanlara temenni olarak ‘Çok yaşa, Allah sana uzun, sağlıklı ömür versin’ deriz. Biz de inşallah 1 Haziran itibarıyla kontrollü normal hayata geçtik. Son hapşırığımız olsun. O yüzden biz de diyoruz ki, Antalya çok yaşa, Türkiye çok yaşa” dedi.

Pandemiden en çok etkilenen sektörün turizm olduğunu, en hızlı toparlanacak sektörün de turizm olacağını söyleyen Vali Karaloğlu, “Çünkü insanlara ‘Sokağa çıkma, evde kal’ diye çağrı yaptık. Pandemiden sonra en hızlı toparlanacak sektör de turizm olacak. Niye? Hepimiz sıkıldım, hepimizin, dünya insanının da tatile ihtiyacı var. Bir de insanlar, bu süreçte sabit gelirliler maaşını aldı, sokağa çıkmadığı için harcayamadı. Normalleşme tamamlandıktan sonra turizm sektörü çok hızlı geri dönecek, buna herkes inansın. Antalya’ya dün itibarıyla ilk uçak İzmir’den indi. Artık iç turizm başladı” diye konuştu.

Bu hafta sonu itibarıyla Almanya’dan, 5-6’sında SunExpress’in bir-iki uçuşu var. 10’u itibariyle Almanya’dan uçuşlar başlamış olacak. Tabi sadece bizim isteğimizle uluslararası turizmin başlaması mümkün değil. Karşılıklı iki ülkenin anlaşması lazım. Aynı anda bütün ülkelerin veya bir ülkenin tamamının açılması çok mümkün görünmüyor. Kapatırken nasıl önce Çin, İspanya, İtalya, Almanya’yı kapattıysak, açarken de önce pandemi süreci toparlanan ülkelerden başlayacağız. Avrupa’da en önce başlayacağımız ülke Almanya gözüküyor” dedi.

Güven veremezsek yerli ve yabancı turist gelmez

Pandemi sürecinin 12-18 hafta arası tamamen sönümlenen bir süreç olduğunu kaydeden Karaloğlu, “Rusya’da çok geç başladı. Herkes zannetti ki Rusya’ya hiç bulaşmayacak. Ama şu an günlük 8-9 bin vaka var. Rusya, Almanya ve Avrupa’dan daha sonra gelecek. Kültür ve Turizm Bakanımız bu süreci çok iyi yönetti ve sertifikasyon kuralları yayımlandı ve işlemleri devam ediyor. Bakanlık işletmelerimize bir sertifika verecek hem sosyal mesafe, hem hijyen hem de güvenilir gıda konularında. Artık güvenilir tesis olduğuna dönük sertifika verilecek ve bunu müşterilerimize göstereceğiz” diye konuştu.

Özellikle yabancı turiste güven verileceğini belirten Vali Karaloğlu, “Bu güveni veremezsek yerli ve yabancı turist de gelmez. Çünkü herkesin psikolojisi bir şekilde etkilendi. Bir müddet tereddütler oluşacak. Şu anda herkes restorana giriyor mu, hala tereddüt var. Turizm de yavaş hareketlerle başlayacak ama güven ortamını oluşturduğumuzda emin olun ben bu senenin ikinci yarısında bile çok ciddi hareket bekliyorum. Ama rakam vermem. Ama başkanla küçük bir iddiaya girdik. Başkan ‘En kötü senaryo 2.5 milyon’ dedi. Ben de ‘Eylül ayında bile bu şehir 2.5 milyon turisti getirir’ dedim ve inanıyorum” dedi.

Bu yıl ciddi kayıplar olacağını da kaydeden Vali Karaloğlu, “Ama şöyle bakmamız lazım. Pandemi sürecinde şehri ve sektörü ayakta tutmamız lazım. Eğer biz şehri ve turizm sektörünü pandemi sürecinde ayakta tutabilirsek çok hızlı koşarız ve kaybettiklerimizi de çok hızlı geri alırız. Krediler, sertifikasyon, yapılan çalışmaların amacı bu. 2020 ayakta kalma sezonudur. Bu sene işletmelerimizi ayakta tutabilirsek 2021’de veya tamamen pandemi bittikten sonra çok hızlı kayarız” dedi.

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir