Gitmesem Olmazdı…

Pazar günü öğleden sonramı Antalya Kültür Sanat’ta (AKS) geçirdim. İki nedenle gitmesem olmazdı. İlk nedenim; yazar, belgesel sinemacı Ümit Kıvanç’ın, Kazım Koyuncu için hazırladığı “Şarkılarla Geçtim AranızdanKazım İçin Bir Film”i *onu sevenlerle birlikte izlemek ve onu anmak içindi. İkinci nedenim açılalı iki yıl olan AKS’ye henüz uğramamış olmama bir son vermek istememdi. Bu vesileyle merkezde 3 Eylül’e kadar açık kalacak iki farklı sergiyi de çok hızlı da olsa gezme şansım oldu.

Şarkılarla Geçtim Aranızdan

Türkiye’nin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına milyonlarca seveni olan, 25 Haziran 2005’te kaybettiğimiz Kazım Koyuncu için neden film yaptığını şöyle açıklıyor Ümit Kıvanç: “……beni bir “Kazım filmi” yapmaya, bunun için iki yıl uğraşmaya, arada evim soyulup filmin yapılmış iki saati aşkın bölümünü kaybetmeme rağmen işe yeniden sarılmaya yönelten şey sadece onun müziği değil. Bu memleketin en çok ihtiyaç duyduğu ama ne yazık ki, kolay kolay yetiştiremediği insan tipinin harika bir örneği olarak gördüm onu. …….. Kazım, şarkılarla aramızdan geçti. Ne yazık ki hakikat bu. Geçip gitmesin istiyorum.

Antalya Kültür Sanat sayesinde yaz sıcağına aldırmadan yola koyulup üç buçuk saatlik bu kıymetli belgeseli, Kazım’ı sevenlerle birlikte izledim. Çok kalabalık değildi salon, ancak Kazım için önemli  olanın sayı değil, katılanlarla kurulan bağ olduğunu film bittiğinde, salondan ayrılırken biliyordum. Katılan çoğu izleyici sonuna kadar izledi filmi, sanki Kazım sahnedeymiş gibi kimi bölümlerde onun söylediği şarkılara eşlik ettik. “Hayde”de ben kendimi tutamadım örneğin.

Ümit Kıvanç’ın ellerine sağlık çok samimi ve içten bir film hazırlamış, Kazım Koyuncu’nun izleyicisiyle ilişkisini anlattığı gibi…”Şımarıyordum” diyor konserlerde, izleyicisiyle kurduğu ve herkese nasip olmayan o samimiyeti açıklarken.

Köyünden çıkıp İstanbul’a ilk gidişinin ardından kentteki ve köydeki halini karşılaştırıyor sonra; “köyde ağaç gibisin, su gibisin, şehir kaba yapıyor insanı” diyor. Hep Kazım konuşuyor ve söylüyor. Ümit Kıvanç;  kimse değil Kazım kendini anlatsın istemiş, bir zaman ve mekana bağlı kalmadan.

Ne güzel şey hatırlamak seni Kazım Koyuncu…

Hele ki aynı zamanları paylaşmış olanlar için. Aynı yıllarda İstanbul’da yolları kesişenler için. Sizin ilk kez konser verdiğiniz kimi yerler bizim de ilk kez konser dinlediğimiz yerlerdi.

Konserlerdeki o şımarıklığın, içtenliğin, istediğin gibi olma halin seni sevenlerin tesellisi oldu.

Rahat uyu… Yattığın yer cennet olsun, sen de öyle diyordun ya…

Kazım Koyuncu’dan:

“Her şeye rağmen şarkılar söyledik.”

“En önemli sermayem arkadaşlarım”

“Yaşayan her şeye saygı göstermek lazım”

“Devrimciler yaramaz çocuklar işte”

 

İki Sergi, İmparatorluğun Farklı İki Yüzü

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından, odanın eski hizmet binasının yerine yaptırılan Antalya Kültür Sanat açılalı iki yıl oluyor. Bu iki yıllık süre içinde, birbirinden ilgi çekici sergiler açtı. Antalyalılardan gördüğü ilgi başka bir yazının konusu olsun, bu yazıda halihazırdaki iki sergiden söz etmek istiyorum. Malum yaz tatili başladı. Bu iki sergiyi; hem çocuklarınızla hem başka şehirlerden gelen misafirlerinizle gezip soluklanacağınız, deniz-kum-güneşin dışında farklı bir tat bırakacak bir etkinlik olarak bir köşeye şimdiden yazın bence.

İmparatorluktan Portreler Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan Bir Seçki

Çok eskilerden bu yana, gizemli Doğu’nun büyüsüne kapılan, bazen hiç görmeden, bazen de yollara düşerek Doğu’nun izini süren, hayallerindeki ya da gerçek Doğu’yu yapıtlarına konu edinen Avrupalı sanatçıların çoğunlukla Osmanlı İmparatorluğu’ndaki gündelik hayatı, sarayı, sosyal ve fiziksel çevreyi betimleyen eserlerinin buluştuğu İmparatorluktan Portreler sergisi Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu’ndan seçilmiş elliye yakın yapıttan oluşuyor. **

Eşsiz Bir Tanıklığı Keşfederken Ernst Krickl’ın Likya Günlüğü, 1892

Osmanlı Devleti’nin Batı’ya açılmaya başlaması, Avrupa’da arkeolojinin yeni bir bilim dalı olarak gelişmesi ve ulaşım ağlarının iyileşmesiyle Anadolu, 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupalı araştırmacılar için ulaşılması mümkün yeni bir keşif alanı oldu. Viyana Bilimler Akademisi ile Viyana Üniversitesi,  1892 yılında yapılan keşif gezisine, askeri sicilinde sanatçı, steno katibi, fotoğrafçı ve ressam olarak tanımlanan Yüzbaşı Ernst Krickl da katıldı. Krickl, yolculuğu sırasında tuttuğu notları ve çektiği “görev dışı” fotoğrafları daha sonra üç kişisel albümde topladı. Bu anı albümlerini, albümde yer alan coğrafi ve arkeolojik görünümleri, yerel yapıları, insan profillerini ve anektodları bir araya getiren sergi, bölgemizin ve bizim 125 yıl önceki tarihimize mercek tutuyor.***

Her iki sergiyi de 3 Eylül’e kadar gezebilirsiniz.

*Ümit Kıvanç’ın hazırladığı filmle ilgili tüm detaylara ve filmin kendisine www.kazimkoyuncufilmi.com adresinden ulaşabilirsiniz.

** AKS etkinlik broşüründen

**AKS etkinlik broşüründen

 

Seher Özen Karadeniz / seherozen@hotmail.com

1 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir