Kurum Kokulu Akdeniz Akşamları

Antalya’da hava kirliliği tüm basın mensuplarının üzerinde hem fikir olduğu bir konu. Ama gündeme geldiğinde iş işten geçmiş oluyor ya da yeterli etkiyi yapmıyor ki, bürokratlar ve kent yöneticileri kendi bildik tavırlarını sürdürüyorlar ve kalitesiz kömür dağıtımının önüne geçilemiyor.

Antalya basınında kentsel konularda etkili kalemlerin başında Abdullah Yalçın geliyor. Bir çok konuyu ilk kez o gündeme getiriyor. Hava kirliliği konusunda da ilk sinyal ondan geldi. Mahalli Çevre Kurulu’nu yakın markaja alıp daha kararlar çıkmadan “kalitesiz kömür geliyor” uyarısı yaptı ama dedik ya, herkes bildiği okuduğu için kararlar yine birkaç itiraz dışında kurulun istediği gibi çıktı.

Gazeteci Abdullah Yalçın, 21.10.2011 tarihinde Körfez Gazetesi’ndeki köşesinde “Antalya’nın havası yine kirlenecek”başlığıyla hayli çarpıcı tespitler bulunmuş; Üstelik gözü iyi görmeyenler için önemli yerleri koyu harflerle belirtmiş. Bu yazıyı okuyunca Antalya’nın havasının nasıl kirlendiğini daha doğrusu kirletildiğini daha iyi anlayacaksınız.

“Antalya’nın havası yine kirlenecek”

“Yazımın sonunda yazmam gerekin başında yazmak istiyorum.

Ben bu kış sezonu sokağa çıkarken maske takarak çıkmak istiyorum.

Antalya’da yaşayan herkese de bunu tavsiye ediyorum.

Sık sık gündeme getirmeye çalışıyorum.

Beldeye, İlçeye, Kente, Ülkeye hizmet etmenin bir yolu da siyasi partilerden aday olup seçilmekle olur.

Aday olmanın ve seçilmenin kriterleri siyasi parti yasasında açıkça yer almıştır.

İlköğretim Okulu mezunu Türk vatandaşı da Üniversite mezunu Türk vatandaşı da Belediye veya İl Genel Meclis Üyesi ile Milletvekili olabilir.

Bu tür yerlerde alınacak olan kararlar da zaten siyasi kararlardır.

Ancak, bu tür meclislerde bir karar alınman önce karar bağlanacak olan konu ihtisas komisyonlarında görüşülür ve değerlendirilir.

Bu tür ihtisas komisyonların da görev alacak seçilmişlerin ise işin ehli olması gerekir.

Mesela Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görev alacak olan seçilmişin hesap kitap işinden, muhasebeden ve ekonomiden anlayan biri olması gerekir.

Yine İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nda görev alacak seçilmiş kişinin de şehircilikten, imardan anlayan işin ehli kişi olması gerekir.

Ne yazık ki bu tür komisyonlarda zaman zaman işin ehli olmayanlarda yer alarak önemli konularda bilgisizce karar verebiliyor.

Meclislerde ki komisyonlarda görev yapacak olan kişiler ne kadar önemli ise bazı kurullar da vardır ve bu kurullarda görev yapanların da işin ehli olması gerekir.

Ancak bunda da böyle olmuyor.

Örnek vermek gerekirse, her kış sezonu Antalya’da hava kirliliği tartışılır durur.

Hava kirliliğinin oluşmasının çeşitli nedenleri vardır.

Hava kirliliğinin oluşmasında en önemli neden ise o kentte kış sezonunda yakılacak olan sıvı ve katı yakıtlardır. Bu yakıtların hangi değerlerde olmasına ise yeni ismiyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün sekretaryasını yaptığı Mahalli Çevre Kurulu’dur (MÇK).

Vali Yardımcısı başkanlığında toplanan bu kurulun yapısı da tartışmalıdır.

Çünkü kurulun yapısı oluşturulurken, ilgili ilgisiz kamu kurumlar ile sivil toplum kuruşlarına yer verilmiş.

Adı üstünde çevre ile ilgili ne tür konular varsa bu MÇK karar alır ve alınan bu karar nihai karardır. Bu karar ancak İdare Mahkemesi’nin kararı ile bozulabilir.

MÇK’da temsil edilen kurumlara baktığımızda bir iki kurumun dışında ki kurumların çevre ile alakalı olmadığını görüyoruz.

Dolayısı ile bu kurumların temsil ettiği bürokratlarda siyasi baskı altında olduğundan dolayı yanlış kararlara imza atabiliyorlar.

Aynen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın her yıl 1. derecede kirli iller arasında gösterdiği Antalya ve ilçelerinde kış aylarında kente girebilecek, satılabilecek ve kullanılabilecek sıvı ve katı yakıt kararı evirirken nasıl siyasi baskı ile oy kullandıkları gibi.

Dün MÇK toplantısı vardı ve bu kış hangi değerlerde sıvı ve katı yakıtın kullanılacağı kararı verildi.

Alanın karar yine bu kışta Antalya’nın havasının kirleneceğine yönelik oldu.

Büyükşehir Belediyesi, ASAT ve ATSO temsilcilerinin şerh koyduğu kararda, Antalya ve ilçelerinde kalitesiz yerli kömür olan orijinal bazda 4500 kalori ile kuru bazda 6500 kalori olan kömürün kullanılması oy çokluğu ile karar verildi.

Oylamadan önce vicdanının sesini dinlemek isteyen bazı bürokratlar, hava kirliliği yaşanmaması için geçen yıl alınan kararın üzerinde kalorisi yüksek kömür kararı alınmasını önermiş olsalar da, AKP iktidarının her yıl bedava dağıttığı kömürün önüne geçilmemesi için bu öneri ret edildi.

Dolayısı ile siyasi baskı altında kalan bu bürokratlarda kendi kurumlarını yakından ve uzaktan ilgilendirmeyen bir konu hakkında oy kullanmış oldu.

Onun için bu kış Antalya’nın havası yine kirlenecek.”

Ne diyelim. Sayın Yalçın eline sağlık.

1 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir