Manavgatlı Sözlüğü

Zaman zaman elimize Antalya ile ilgili kitaplar geçince keyifle okuyup inceliyoruz. Sonra istiyoruz ki blogta bizim gibi merak edenlerle paylaşalım çünkü Antalya için yazılmış çok kitap yok ne yazık ki…

Geçtiğimiz günlerde tesadüfen karşılaştığımız “Manavgatlı Sözlüğü” kitabını da bir solukta zevkle okuduk ve yine paylaşalım istedik….

Ancak önce ülkemizin kitap okuma istatistikleri;

“TÜİK, Türkiye’de okuma oranlarıyla ilgili bir rapor açıklamış. Raporda, Türkiye’nin kitap okumada dünya ülkeleri arasında 86. sırada yer aldığı belirtilmiş. Araştırmada bireylerin kitap okuma süreleri de incelenmiş. Buna göre, Türkiye’de günde 6 saat televizyon izleyip, 3 saat internet kullanılırken kitap okumaya günde 1 dakika zaman ayrıldığı ortaya çıkmış. Yılda 6 saat (günde bir dakika) kitap okuduklarını söyleyen katılımcılar, ihtiyaç listesinde 235. sırada yer veriyor.

Araştırmada ayrıca, Avrupa’da yüzde 21 olan kitap okuma oranının Türkiye’de binde bir olduğu da ortaya çıkmış. Dünyada en fazla kitap okuyan ülkelerin başında yüzde 21 oranıyla İngiltere ve Fransa yer alırken, bu ülkeleri sırasıyla Japonya yüzde 14, Amerika yüzde 12 ve İspanya yüzde 9 ile takip etmiş. Türkiye, yüzde 0,1 okuma oranı ile ile listenin son sıralarında yer bulmuş.

Başka bir araştırmada ise;

– 8 milyon Azerbaycan’da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken, 75 milyona yakın Türkiye’de bu rakam ortalama 2 bin – 4 bin dolayında. Çünkü Türkiye’de okuma alışkanlığına sahip kişilerin sayısı 70 bin dolayında.

– Japon yılda ortalama 25, İsviçreli 10, Fransız 7 kitap okurken, Türkiye’de 1 kişi 10 yılda bir kitap okuyor.

– Birleşmiş Milletler araştırmasına göre kitap için Norveçli 137, Alman 122, Belçikalı ve Avustralyalı 100, Güney Koreli 39 dolar ayırıyor yılda. Dünya ortalaması da 1,3 dolar. Ülkemizde ise bir kişi kitaba yılda ancak 0,45 dolar yani 45 sent ayırabiliyor.

– Japonya’da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye’de sadece 23 milyon.

– Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa’da 7, Türkiye’de ise yılda 12 bin 89 kişiye 1 kitap düşüyor.

Gelelim “Manavgatlı Sözlüğü Deyeseklerimiz-Göreseklerimiz”

Yazarı Ahmet Refik İnci (Eğitimci-Ressam-Yazar)

Elimizdeki eser ilk baskı. Basım yılı 2008.

“Atalarımız, “aslını saklayan haramzadedir” demiş. Peki elinden iş gelenler, becerisi olanlar aslını, geçmişini, kültürü araştırmazsa onlara ne denir?” diye soruyor yazar.

Sunuş başlığında yazar kitabın ortaya çıkışı hakkında kısa bilgiler veriyor.

“1998 yılında yazıp kitap haline getirdiğim “Köyüm Sarılar” adlı çalışmamı yaptığım zaman ve daha sonraları Manavgat ve çevresinde duyduklarımı, okuduklarımı hep not aldım. Bu çalışma, insanın doğup büyüdüğü, ekmeğini yediği, havasını soluduğu, feyzaldığı yere karşı duyduğu sevgi ve muhabbetten ileri gelse gerek.

Yıllardır köylülerimle, komşu köylülerle ve Manavgat’ın diğer köylerinden karşılaşıp konuştuğum öğrenci velilerinden bize özgü “Manavgatlıca” diyebileceğimiz kelimeleri, cümleleri not alıp sakladım.

Kimilerine göre hiç de ilginç gelmeyen bu çalışmam, beni tahminimden de fazla heyecanlandırdı, ilgilendirdi. Bulduğum her kelime veya cümle beni çok duygulandırdı. Dostlarımın “Refik Hocam; şu kelime sende var mı? diyerek buldukları her orjinal kelime hep zenginlik olarak notlarıma girdi. Bu yönde çalışmaktan büyük bir haz duydum, hatta övündüm.

Bırakın komşuların, hemşerilerin birbirine yabancılaşmasını; çocuğun ailesine bile yabancılaşmaya, onlardan kopuk yaşamaya başladığı şu günlerde geçmişten geleceğe bir köprü kurayım, gelecek nesiller geçmişini tanıyıp tat alsın, geçmiş de kendini aktarabilmenin, yaşayabilmenin mutluluğunu yaşasın istedim.

“Manavgatlı sözlüğü”nün geçmişten geleceğe bir köprü olduğunu görürsem, başarabilirsem, birkaç insanı bu kitap noktasında birleştirebilirsem ne mutlu bana…”

Özellikle başta Manavgatlılar olmak üzere hepimizin evinde olması gereken bir eser olmuş…

Eline, yüreğine sağlık Ahmet Refik İnci…

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir