Mevsimlerden Altın Portakal

Antalya’ya sonbahar gelince, ortalık sanat kokuyor, sinema kokuyor. Şayet Antalya’ya yaz sıcakları bitsin de sonbaharda gidelim diyorsanız, o zaman ekim ve Altın Portakal tam zamanıdır.

Kenti gezerken, bir AVM’de, bir kafede, yada deniz kenarında dolaşırken sevdiğiniz bir dizi yada film karakteriyle karşılaşabilirsiniz.

Antalya’nın en önemli markası

Antalya denince kuşkusuz ilk akla gelen Altın Portakal Film Festivali.

“Türk Oscar”ı olarak nitelendirilen Altın Portakal bu yıl 48’inci kez düzenleniyor. Türkiye’nin en uzun soluklu film festivali olan Altın Portakal, skandallara, olaylara, boykotlara, sanatçı kaprislerine, siyasi şovlara rağmen yarım asrı devirmek üzere.

Çocukluğumuzda, 80’li yıllarda festival sanki daha bi coşkulu olurdu. O zamanlar beş yıldızlı ultra lüks oteller, kültür merkezlerimiz yoktu. Sinemalar sayılıydı. Konyaaltı sahilinde dev ateşler yakılır, bütün Antalya, Esmeray’ı dinlemeye giderdi. Altın Portakal kazanan en iyi kadın, en iyi erkek sanatçı Yivli Minare’nin önünde poz verirdi ki, Antalya’da olduğu anlaşılsın. Şimdi ki sanatçılar ödüllerini almaya bile gelmiyor.

Antalya çok büyüdü ama sanki Altın Portakal aynı büyümeyi gösteremedi. Tabi bunda festivalin belediye imkanlarıyla yürümesinin rolü büyük. İş dünyası ve önemli markalar hala festivale gereken desteği vermiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın festivale verdiği maddi destek her yıl tartışma konusu yapılıyor.

Oysa 48. yılını kutlayan Türkiye’nin en önemli sinema markası olmuş festivalin, güçlü sponsorlarla artık siyasetten ve siyasetçilerden kurtulup kendi ayakları üzerinde durması gerekiyor.

Bu yıl ki Altın Portakal Film Festivali’nin etkinlik  ve programı, filmlerin listesi ve festivalin tarihçesi hakkında ayrıntılı bilgiye; www.altinportakal.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir