Yaşlı Evlerindeki Dost Sohbetleri, Yalnızlığa İlaç…

Seher Özen Karadeniz

“İnsan insanın acısını alır” demiş çok kıymetli şairimiz Şükrü Erbaş. Acınızı alacak insanınız da olmayınca öylece yalnız kalıp, sadece bu nedenle bile ölüm riski taşıyabiliyorsunuz çağımızda.

Geçtiğimiz ay İngiltere’den gelen haber, modern dünyada yaşlı bireylerin yalnızlığının boyutlarını gözler önüne serdi. Yaşlılar ve zamanla içine düştükleri yalnızlık, İngiliz hükümetini, konuyla ilgili bir bakanlık kuramaya kadar götürdü. Yapılan açıklamada; yalnızlığın İngiltere’de 9 milyon kişiyi etkilediği, soğuk hava ve yalnızlığın kış aylarında öldürücü de olabildiği şeklindeydi.

Hal böyle olunca çok uzağa gitmeden, yaşadığımız şehirdeki yaşlıların yalnızlıkla nasıl baş ettiklerine bir göz atmak istedim. Doğrusu bir süredir belediyeler eliyle açılan “Yaşlı Evi”ni ziyaret etmek istiyordum. İngiltere Yalnızlık Bakanlığı da bahanesi oldu.

İlk olarak  “Dünya Sağlık Örgütü Yaşlı Dostu Kentler ve Toplumlar Ağı” üyesi de olan, uluslararası yaşlı hizmet modellerinin takibini ve uygulamasını Yaşlı Evi merkezli sürdüren Muratpaşa Belediyesi’nin, Soğuksu Yaşlı Evi’ni ziyaret ettim.

İlk Yaşlı Evi’ni Ekim 2014 “Dünya Yaşlılar Günü’nde” Gençlik Mahallesi’nde açan Muratpaşa Belediyesi, daha sonra Astur ve Soğuksu’da da iki Yaşlı Evi’ni daha hizmete açtı. Bu merkezler 60 yaş üzeri toplam 3 bin 550 yaşlıya hafta içi 09.00-17.00, cumartesi günü de 10.00- 18.00 saatleri arasında ev sahipliği yapıyor.

Bayındır Parkı’nın içinde tek katlı bir binada hizmet veren Soğuksu Yaşlı Evi’ne girdiğinizde, sizi büyükçe bir salon karşılıyor. İçeri girdiğimde yaşlı evinin müdavimlerinden Nuri Özübal (64 yaş)  saz çalıp türkü söylüyordu. Etrafını çevirmiş olan yaşlılar da ona eşlik ediyorlardı. Bir köşede de çoğu kadın olan yaşlılar beraberce örgü örüyorlardı. Bazıları yanlarına torunlarını da alıp gelmiş, o da bir başka köşede kendi halinde oyunlarını oynuyordu. İnsan başka ne ister ki,  diye düşündüm.

Soğuksu Yaşlı Evi; bütün amacı, kendi yaşında arkadaşlar edinmek olan yaşlıların ihtiyacını bu haliyle karşılayan bir yer. Buraya gelen misafirler salonun bir köşesine kurulmuş olan çay-kahve masasından, sohbetlerine eşlik edecek içeceklerini de alabiliyorlar. Merkezin eğitmeni Hande Aydurdu; hareket etsinler, hep oturmasınlar diye özellikle çay-kahve servisi yapmadıklarını söylüyor. Yaşlı Evi’nin gün içindeki misafir sayısının, hava şartlarına göre değiştiğini belirten Aydurdu, merkezle ilgili şu bilgileri verdi:

Hava günlük güneşlikse bahçemiz de uygun olduğu için 250-300 kişi ağırlıyoruz. Soğuk havalarda bu sayı 100’e kadar düşüyor. Toplam da ise yaklaşık 1.000 üyemiz var. Evimizde, gün içinde gelen misafirlerimize yardımcı olmak için üç görevli çalışıyor. Kuruluş amacı “sosyal rehabilitasyon” olan evlerimizde yaşlıların katılımı için birbirinden farklı etkinlikler planlıyoruz. Aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni olduğum için ben de yaşlıların spor faaliyetlerini organize ediyorum. Yaşlılar burada bir araya gelip tavla oynayıp, örgü örebildikleri gibi; bizim planladığımız ve her biri alanında uzman eğitmenlerimiz tarafından verilen eğitimlere de katılabiliyorlar. Ahşap boyama, satranç, tiyatro, drama, zeka oyunları, kişisel gelişim ve halk oyunları konularında düzenli eğitimler veriyoruz. Üyelerimizin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz halk oyunları ve tiyatro gösterileri, Mart ayındaki Yaşlılar Haftası’nda Muratpaşa Belediyesi Kültür Salonu’nda sahnelenecek.” Yaşlıların hep birlikte gerçekleştirdikleri etkinliklerle “hala bir şeyler yapabiliyorum” duygusunu yaşadıklarını ve bunun da onlara iyi geldiğini belirten Hande Aydurdu, burada tanışıp iyi anlaşan yaşlıların, dışarıda ve kendi evlerinde de buluştuklarını söyledi.

Emekli inşaat işçisi olan İbrahim Amca, (Gül) 60 yaşında. Neredeyse hemen her gün  Yaşlı Evi’ne geliyor. Evin tiyatro grubunda da görev alan Gül; “Yalnız yaşıyorum. Yalnızlığın çok zorlulukları var. Ancak sahip olduklarımla mutlu olmaya çalışıyorum.  Burada bir çevre oluşturdum. Yaşadığım sıkıntıları bir nebze olsun unutuyorum” diyor.

Yaşı oldukça ileri olan Mustafa Amca (Alparslan ,104 yaş) da evin  müdavimlerinden. Ancak o artık kendisi tek başına gelemediği için, damadı getirip götürüyor. Kulağındaki kulaklığa rağmen çok rahat duyamasa da konuşması rahat ve anlaşılır. Bana gül reçeli tarifi bile verdi. Tahmin edebileceğiniz gibi Mustafa Amcanın anlattıkları hep gençliğinden.

Döne Eray; “..burada da kadınlar olarak biz üretiyoruz erkekler oturuyor”

Yaşlı Evi’nin eğitmeni Hande Aydurdu, en az erkekler kadar kadınlardan da yoğun talep gördüklerini belirtiyor. Ev ziyaretim sırasında denk geldiğim Örgü Grubu etkinliğinin katılımcılarından Döne Eray da düzenli gelen kadın üyelerinden.  Öğretmen emeklisi olan Eray, 60 yaşında. “Evde boş boş ve yalnız oturacağıma buraya geliyorum. Buradaki etkinliklere katılıyorum. Şimdi örgü örüyoruz, başka bir gün ahşap boyuyoruz. Hiç boş durmuyoruz. Genelde nasılsa burada da kadınlar olarak biz üretiyoruz erkekler oturuyor” diyor.

Soğuksu Yaşlı Evi’nden ayrılırken Nuri Amca sazını çalmaya, örgü grubu da örmeye devam ediyordu. Mutlu ve hayattan aldıkları keyfi bir araya gelerek arttırmaya çalışan yaşlılarla geçirdiğim bir saat, bana da iyi gelmişti.

Hali hazırda Muratpaşa Belediyesi’nin 3, Konyaaltı Belediyesi’nin 1 ve Kepez Belediyesi’nin 1 olmak üzere kentimizde 5 adet Yaşlı Evi bulunuyor. Toplumun önemli bir kesimini oluşturan yaşlıların yaşadıkları kentte ihtiyaçlarının dikkate alınıyor olması kentimiz adına çok sevindirici diye düşünüyorum.

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir